Önsöz

Öte alemlerde yaratılışın başlaması

İnsanın asli vatana dönüşü

İnsanın esfeli safiline reddi

Ruhların cesetteki yerleri

İlimlere dair

Tevbe ve telkin üzerine

Tasavvuf ehline dair

Zikirleri beyan eder

Zikrin şartları

Rü'yetullah - İlahi- Zati tecelliye ermek ve görmek

Nur ve zulmet perdeleri

Saadet ve şekavet
Fukara zümresi

Taharet beyan olunur

Şeriatta ve tarikatta namazın manası

Tecrit alemi marifet temizliği

Şeriatta ve tarikatta zekat

Şeriatta ve tarikatta oruç

Şeriatta ve tarikatta hac

Vecd ve safa

Halvet ve uzlet
Halveti evradı

Rüyalar

Tasavvuf ehli anlatılır

Sonsöz

 

Aşağıda yazılı şiirde anlatıldığı gibi; Hakk (CC) yolcusunun zeki, basiret sahibi ve anlayışlı olması icab eder. Ona gereken de budur.

 

Allah’ın (CC) zeki, anlayışlı kulları var;

Dünyayı boşadılar; korktukları mihnetler var.

Onlar denizde, kötü halleri dalgalar saydılar;

İyi işleri kurtarıcı gemi bilip sarıldılar.

 

Yolcu daima işin sonuna bakmalı… Önden yapılan işleri de iyi düşünmeli zahirdeki hallerin tadına aldanmamalı.

 

Tasavvuf ehli der ki, yapılan işler ona, yaradana aittir. İnsanın elinde tam yetki olmadığına göre, bir başka şekle girmesinden korkmalıdır:

 

“Allah’ın (CC) mekrinden, yalnız varını yitirenler emin olabilir.”[1]

 

Ayet-i Kerimesi sözümüzün esasını teşkil eder. Bir Kudsî Hadis’te ise şöyle buyurulur:

 

“Ya Muhammed (SAV)! Günahkarlara benim gafur olduğumu müjdele; sıddık mertebesine erenlere de gayyur olduğumu anlat…”

 

Velilerin kerameti, içinde bulundukları halleri gerçektir. Ancak, ilahi mekirden ve istidraçtan emin olamazlar. İstidraçtan salim olan, yalnız Peygamberlerin (AS) gösterdiği mucizelerdir.

 

Demişler ki:

 

“Son nefesin kötü geçmesinden korkmak, onun rahat geçmesini sağlar.”

 

Hasan-ı Basri (RA) der ki:

 

“Allah’ın (CC) velî kulları, korku ile yücelere çıktılar. Onlarda korku, ümitten daha fazladır. Hikmetine gelince beşeriyet hallerine aldanma tehlikesinin mevcut olmasıdır. Yolu, öyle bir kapanır ki, farkında bile olmazlar.”

 

Yine dedi ki:

 

“İnsan sıhhatta olduğu devamınca, hastalıktan korkar; dolayısı ile ümidi azalır. Hasta olunca da sıhhat ümidi çoğalır, korkusu eksilir.”

 

Peygamber (SAV) Efendimiz şöyle buyurur:

 

“İman sahibinin korku ve ümidi tartılsa, eşit gelir.”

 

Ama, son nefesinde, Allah’ın (CC) fazlı ile ümidi galip gelir. Bunu da şu Hadis-i Şeriften anlıyoruz:

 

“Ölenlerinizden herkes, Allah’a (CC) iyi zan besleyerek son nefesini teslim eder.”

 

Çünkü ol Allah’ın (CC):

“Rahmetim herşeyi sardı.”[2]

 

“Rahmetim öfkemi geçti.”

 

Kelamlarındaki derin manayı anlar. Allah-ü Teala (CC) merhamet edenlerin en iyisi olduğuna göre, bu hal çok görülmez.

 

Hakk (CC) yolcusuna lazım olan, Allah’ın (CC) kahrından kaçmaktır. Yine gerekir ki, varlığını O’na (CC) arz ede, neyi varsa O’nun (CC) önüne sere ve böylece O’ndan (CC) O’na (CC) kaça…

 

Salike gereken O’nun (CC) varlığı önünde diz çöküp maddi varlığını soya, hatalarını itiraf ede ve O’nun (CC) kapısı önüne serile… Bunları yaparsa O’nun (CC) feyzine, fazlına, lütfuna, merhametine erer ve günahları erir… Çünkü O (CC), çok iyidir, merhameti çoktur, cömert ve kerimdir. Ezeli padişah ve büyük sultandır.

www.GAVSULAZAM.de


[1] Araf S. A.99

[2] Araf S. A.156

www.GAVSULAZAM.de  © 2003-2005   •   Her Hakkı Mahfuzdur..