Teferruatla Zikrullah

 Zikrin Hakikati

 Zikrullaha ait Ayetler

 Zikrullaha ait Hadis-i Şerifler

 Zikrullaha ait Hadis-i Kudsiler

 Herşey O'nu (cc) tesbih ediyor

 Hz. Resul'ün (sav) zikri

 Zikrullah nasıl elde edilir?

 Zikrin insan nefsine tesirleri

 Zikrullahın Faziletleri

 Zikrullahın Mertebeleri

 Cehri (sesli) Zikir

 Hafi (gizli) Zikir

 Zikrullah ve Namaz

 Zikirden maksat nedir?

 

ZİKRULLAHA AİT HADİS-İ ŞERİFLER

Zikrullaha ait birçok Hadis-i Şerif vardır. Cenab-ı Resulullah (sav) Efendimiz, kendisi bizatihi Allah (cc) Hz.leri'ni devamlı zikretmiş, O'nu (cc) hiç gönlünden çıkarmamış, Ashab-ı Kiram'a da her an Allah (cc) Hz.leri'ni hatırlamalarını ve O'na kullukta gevşeklik yapmamalarını tavsiye buyurmuştur. Bize düşen, Hz. Resul (sav) Efendimiz'in bu mübarek sözlerini canı gönülden dinlemek ve onları baş tacı yapmaktır.

 

  

 

   
 

 Zikrin çeşitleri

 Zikrin belirtileri

 Zikrin şartları

 Şeytanın dostları ve Zikrullah

 Cemaatle Zikrullah

 Camilerde Zikrullah

 Zikrullahda devamlılık

 Zikrullah ile ilgili fetvalar

 Zikrin Nişaneleri

 Mizanda Ağır Gelen Zikir

 Zikir Öncesi Edebler

 Zikir Esnasındaki Edebler

 Zikirden Sonraki Edebler

 Zikir Makamları

 

 

 

 

 

Alemlerin Efendisi (SAV) Efendimiz bir Hadisi Şerif’lerinde şöyle buyuruyor: “Minberimle evim arası Cennet Bahçelerinden bir bahçedir.” Hadisi Şerif’in şerhinde de buraya zikir ve namaz için Meleklerin adeta hücum ettikleri ve zikir halkaları da öyle olduğundan “Cennet Bahçesi” sayıldığı yazılmıştır.[1]

Hz. Resul (SAV) Efendimiz şöyle buyurdu: “Üç taife insanlar şeytanın ve onun askerlerinin şerrinden korunmuşlardır. Birincisi, gece ve gündüz Allah (CC) Hz.leri’ni çok zikredenler, ikincisi seher vaktinde istiğfar eyleyenler, üçüncüsü de Allah (CC) Hz.leri’nin korkusundan ağlayanlardır.”[2]

Bir başka Hadisi Şerif’te de: “Sabah akşam Allah (CC) Hz.leri’ni zikretmek, Allah (CC) Hz.leri’nin yolunda bir harbe girip kılıncı kırılıncaya kadar savaşmaktan hayırlıdır.” buyurulmuştur.[3]

“Sizden birinizin her uzvu üzerine sadaka lazım gelir. Her tesbih sadakadır. Her tahmid sadakadir. Her tehlil sadakadır. Her tekbir sadakadır. Marufu Emirde (bulunmak) sadakadır. Münkerden nehiy sadakadır. Duha (vaktinde) kılacağı iki rekat (namaz) bunlara bedel olarak kafi gelir.”[4]

“Rabbini zikredenle zikretmeyenin benzeri, diri ile ölünün benzeridir. İçinde Allah (CC) Hz.leri’nin anıldığı evle Allah (CC) Hz.leri’nin anılmadığı evin benzeri ölü ile dirinin benzeridir.”[5]

“Allah Rasulü (SAV) Efendimiz buyurdu: ‘Müferridler Öne geçtiler.’ Bunun üzerine ashab: ‘Ey Allah’ın (CC) Resulü (SAV), müferridler kimlerdir?’ diye sordular. Resulü Ekrem (SAV) cevaben: ‘Allah (CC) Hz.leri’ni çok zikreden erkekler ve çok zikreden kadınlardır.’ buyurdu.”[6]

Bir adam Peygamber Efendimize gelerek: “Ey Allah’ın (CC) Resulü (SAV)! İslam hükümleri bana çok geldiği (için acze düştüm). Bana sımsıkı yapışacağım bir şeyi haber veriniz..” dedi. Peygamber (SAV): “Dilin Allah’ın (CC) zikrinden yaşlanmış olarak devam etsin, (zikre devam et).” buyurdu.[7]

Zikrullah, kalbin gıdası, ruhun devası, fikrin cilasıdır. İnsan cesed ve ruhun imtizacı ile meydana gelmiş, bütün canlıların üstünde akıllı bir varlıktır. Cesedin gıdası, ekmek ve su, ruhun ve kalbin gıdası (huu)dur. Yani: O’nu (CC) anmaktır. O’nun (CC) zikri ile kalb rahat, yüz güzel, göz nurlu, zihin şuurludur. Ruhsuz cesed nasıl kokup dağılmaya mahkum ise, zikirden mahrum bir kalbde ızdırab, heyecan, gadab, kin ve kötü düşüncelerle perişan olur.

Nebiler Nebisi (SAV) buyuruyor: “Amellerinizin hayırlısını, melikiniz katında en temizinizi, derecelerinizde en yükseğini, sizin için altın ve gümüş infak etmekten hayırlı, düşmanlarınız ile karşılaşıp boyunlarını vurmanız ve onların sizin boynunuzu vurup (şehid) etmesinden daha hayırlı bir işi size haber vereyim mi?” Bunun üzerine ashab: “Evet!” dediler. Resulü Ekrem (SAV): “Yüce Allah (CC) Hz.leri’ni zikretmektir.” buyurdu.[8]

Nebiler Nebisi (SAV) bir kadının yanına gittiler. Kadının önünde çekirdekler veya çakıl taşlan bulunuyordu. O bunlarla tesbih ediyordu. Resulü Ekrem: “Sana bunlardan daha kolay veya daha faziletli olanını haber vereyim mi?” buyurdu. (Sonra) şöyle devam etti: “Gökte yarattıklarının sayısınca Allah (CC) Hz.leri’ni tesbih ederim. Yerde yarattıklarının sayısınca Allah (CC) Hz.leri’ni tenzih ederim. Yer ve gök arasındakilerin sayısınca, Allah (CC) Hz.lerini tesbih ederim. Yarattığı şeyler sayısınca Allah (CC) Hz.leri’ni tesbih ederim” de.” buyurdu.[9]

Nebiler Nebisi (SAV): “Ya Allah (CC)! İsminle yaşıyor ve isminle öleceğim.” Uykudan uyandığında da: “Hamd, öldükten sonra bizi dirilten Allah (CC) Hz.leri’ne mahsustur, dönüp O’nun (CC) huzuruna varacağız.” derdi.[10]

Resuli Ekrem (SAV) buyurdu ki: “Allah (CC) Hzleri’ni her taş ve ağaç yanında zikret.”[11] Demek ki, her uğradığımız yerden zikirsiz geçmemek ve orada bulunan eşyanın buna şahid olması gerektiğini bu Hadisi Şerif’ten anlıyoruz.

Yine buyurdu ki: “Allah (CC) Hz.leri’ni o kadar çok zikrediniz ki, görenler size deli, murai desinler.”[12]

Alemlerin Fahri Ebedisi, on sekiz bin alemin nur yumağı buyuruyor: “Adem oğluna Allah (CC) Hz.leri’ni zikretmeksizin geçen her saat için kıyamet günü zikirsiz geçirdiği zaman hasret olacaktır.”[13]

“Zikrullahtan daha efdal sadaka yoktur.”[14]

Hz Aişe (RA) Validemizden “Peygamberimiz boş kalınca ne yapıyor?” diye sordular. Cevaben: “Her zaman zikir ile meşgul olurdu.” dediler.[15]

“Muhakkak ki Allahü Teala (CC) Hz.leri’ni zikretmek şifadır, insanları anmak ise dert ve marazdır.”[16]

Resulü Ekrem (SAV) Muaz (RA) Hz.leri’nin elini tuttu: “Ben seni severim sana bir tavsiyede bulunacağım. Her namazın arkasında sakın terketmeksizin bunu daima oku.” buyurdu. “Ey Allah’ım (CC)! Seni zikretmek ve Sana şükretmek ve güzel ibadet etmek için bana yardım et.”[17]

Nebiler Nebisi (SAV) buyurur ki: “Ya Rabbi! Beni Sana şükreyleyen ve seni zikreyleyen ve Sana rağbet eden ve itaat eyleyenlerden kıl.”[18]

Resülullah (SAV) Efendimiz: “Bir müslüman abdestli olarak yatağına yatarda zikirle uyur ve gece uyanıp da Allah (CC) Hz.leri’nden bir istekte ve dilekte bulunursa dünya ve ahirete ait hayırlı olmak şartı ile muhakkak Allahü Teala (CC) Hz.leri o isteğini verir.” buyurmuştur.[19]

Resul Efendimiz (SAV): “Her kim Allah (CC) Hz.leri’ni çok zikrederse, Allah (CC) Hz.leri de onu sever.”[20] buyuruyor.

Ey mana yolcusuyum diyen kul! Zikre devam edersen, Cenabı Hak Celle ve Ala Hz.leri de seni gafletle yaptığın zikirden uyanık olarak yapılan zikre yükseltir ve bundan sonra da uyanıklıkla yapılan zikre devam sayesinde huzurla yapılan zikre yükseltir. Bu zikir esnasında Allah (CC) Hz.leri’nden başka her şey yok olur ancak Allah Hz.leri kalır ve bu fikirle zikir yapmak mazhariyetine eriştirir.

Yine buyurur ki: “Allah (CC) Hz.leri’ni sevmenin alameti onu zikretmektir. Allah (CC) Hz.leri’ne buğuz edişin nişanı da Zikrullaha buğuz etmektir.”[21]

Nebiler Nebisi yine bir Hadisi Şerif’lerinde buyurur ki: “Her şeyin bir cilası vardır. Muhakkak kalblerin cilası da Zikrullahtır. Zikrullahtan daha fazla kabir azabından kurtaran bir şey yoktur.” Bunun üzerine ashab sordular: “Allah (CC) Hz.leri’nin yolunda cihaddan da mı üstündür?” dediklerinde buyurdu ki: “Allah (CC) Hz.leri’nin yolunda cihattan da Zikrullah üstündür. Ancak cihad eden kimse kılıcı kırılıncaya kadar düşmanla çarpışırsa, o müstesnadır.”[22]

“Allah (CC) Hz.leri’nin zikri olmaksızın çok konuşma, çünkü zikirsiz çok söz söylemek kalbin kasvetindendir Kalbi kararmış kimseler yani fikirsizler Allah (CC) Hz.leri’nden muhakkak çok uzaklaşmışlardır.”[23]

“Yemeğinizi Zikrullah ve namazla eritiniz ve öyle yapmadan uyumayınız. Çünkü kalbiniz kararır, çok yemek zulmettir, zikir ise nurdur, zikrin nuru ile taamın zulmeti gider.”[24]

Alemlerin Efendisi Zikrullahın, Yüce Allah (CC) Hz.lerini zikretmenin faziletine yönelik şöyle buyuruyor: “Gafiller içinde Allah (CC) Hz.leri’ni zikreden, arkadaşları kaçtığı halde sabredip de yalnız başına düşmanla savaşan gibidir.”[25]

“Tek başına Allah (CC) Hz.leri’ni zikreden, tek başına küffar ile çarpışan kişi gibidir.”[26]

“Bir cemaat bir mecliste oturup da zikirsiz ve salavatsız kalkarlarsa, kokmuş eşek leşinden daha kokmuş olarak dağılırlar.”[27]

“Rabbini zikreden, etmeyen diri ile ölüye benzer.” buyurulmasından anlıyoruz ki, zikredenin hayatı şehidin hayatından iyidir. Eğer o şehid zakirlerden (zikreden) değilse düşmanla çarpışıp düşmanı öldürmek veya kendisinin şehid olmasında da hayırlısı Allah (CC) Hzleri’nin zikri olduğu buyuruluyor.”[28]

Diğer Hadisi Şerif’lerinde de Şahı Resul (SAV) şöyle buyuruyor: “Her gece bir melek kabir halkına bağırır ve der ki:’ Ey ehli gubur (kabir ehli)! Bugün kimlere gıpta ettiniz?’ Onlar da cevaben derler ki: ‘Mescidlerin ehline gıpta ediyoruz, çünkü onlar oruç tutuyor biz tutamıyoruz, namaz kılıyorlar, biz kılamıyoruz ve Allah (CC) Hz.leri’ni zikrediyorlar, biz zikredemiyoruz.’ buyurdular.”[29]

Nebiler Nebisine (SAV) Sahabei Kiram (RA) sordular: “Zikir sadaka gibi belaları def eder mi?” Nebiler Nebisi (SAV): “Evet! Bu zikri söyleyen, beladan şeytandan zarardan zehirden akrep sokmasından bir fenalık isabetinden emin olur.”[30]

Hanzala b. Er Rabi: “Ebibekir (RA) ile karşılaştım. Bana: ‘Ya Hanzala, nasılsın?’ dedi. Ben: “Hanzala münafık oldu.” cevabını verdim. O: ‘Sübhenallah ne söylüyorsun?’ dedi. Ben: ‘Biz Resulüllah (SAV) Efendimiz’in huzurunda bulunuyoruz. Bize cennet ve cehennemin ateşinden anlatıyor, sanki (Onu) gözümüzle görür gibi oluyoruz. Resulüllah’ın huzurundan çıkıp zevcelerimizin ve çocuklarımızın işleriyle oyalanmaya ve (şahsi) işlerimize başlayınca (dinlediklerimizin) çoğunu unutuyoruz.’ Hz. Ebu Bekr (RA): ‘Andolsun ki biz de bunun benzeri ile karşılaşıyoruz.’ dedi. Ben ve O yola koyulduk, nihayet Resulüllah (SAV) Efendimiz’in huzuruna girdik. Ben: ‘Ey Allah’ın (CC) Resulü (SAV)! Hanzala münafık oldu.” dedim. Resulü Ekrem: ‘O ne biçim laf.’ buyurdu. Ben: ‘Ey Allah’ın (CC) Resulü (SAV)! Senin huzurunda bulunuyoruz, bize (cehennem) ateşinden ve cennetten anlatıyorsunuz, biz (onu) sanki gözümüzle görür gibi oluyoruz. Yanınızdan çıkıp ailelerimiz ve çocuklarımızla oyalanmaya ve işlerimize başlayınca (anlattıklarınızın) çoğunu unutuyoruz.’ dedim. Resulü Ekrem (SAV): ‘Nefsim (kudret) elinde bulunana (zata) (CC) andolsun ki, huzurumda bulunduğunuz hal üzere ve zikre devam edebilmiş olsaydınız, yataklarınız üstünde ve yollarda melekler sizinle müsafaha ederlerdi. Lakin ey Hanzala! Bir saat (İbadet ve taat ile) bir saat (işlerinizle ve geçiminizle uğraşınız) diye üç defa tekrarladı.”[31]

Resulullah (SAV) Efendimiz Ebuzer’e (RA) şöyle buyurmuştur: “Kur’ân tilavet et ve Allah’ı (CC) çokça zikret. Zira bu iş senin göklerde zikredilmene sebep ve yeryüzünde senin için nur olur.”[32]

İmam Hasan (RA) Hz.leri’nin Resuli Ekrem (SAV) Efendimiz’den şöyle rivayet ettiği nakledilmiştir: “Cennet bahçelerine doğru yarışın.” Ashab: “Cennet bahçeleri nelerdir?” diye sorunca, Hazret (SAV): “Zikir halkalarıdır.” cevabını verdiler.[33]

İmamı Sadık (RA) Hz.leri, Resulullah (SAV) Efendimiz’in şöyle buyurduğunu nakleder: “Gafiller arasında Allah’ı (CC) zikreden kimse (savaştan) kaçanlar arasında bir mücahid gibidir ve Cennet böyle bir mücahide farzdır.”[34]

Hz. Resulullah (SAV) Efendimiz’in ashabına şöyle buyurduğu nakledilmektedir: “Cennet bahçelerinden yararlanın.” Asbahı: “Ya Resulullah! Cennet bahçeleri nelerdir?” diye sorunca Hz. Resul (SAV): “Zikir meclisleridir. Gece gündüz Allah’ı (CC) zikredin. Her kim Allah (CC) Hz.leri yanında kendinin değer ve makamını bilmek istiyorsa, Allah’ın (CC) kendisi yanında makamının ne olduğuna baksın. Çünkü Allahu Teâlâ (CC) Hz.leri kulunu, kulunun O’nun (CC) kendisi (Allah) için seçtiği makama ulaştırır. Bilin ki, sizin derecenizi her amelden daha yukarı çıkaran ve sizin için güneşin ışıdığı şeylerden daha iyi olan amellerinizin en iyisi, Allah’ı (CC) zikretmektir. Zira Allahu Teâlâ şöyle buyurmuştur: ‘Ben, beni zikredenle birlikteyim.”[35]

Şeyhi Ekber (RA) buyurur ki: “Zikrin hakikati Allah (CC) Hz.leri’nin mütekellim ismi ile tecelli etmesinden ibarettir. Zira cem ve tafsilde mertebeleri itibariyle Kelam, Kemal sıfatını açıklar. Zikrin a'lası cem, makamın da olanıdır. Allahü Teala (CC) Hz.leri önce kendi zatını zikrettikten sonra Resuli Ekrem’i (SAV) ve daha sonra diğer Peygamberleri (AS) anmış ve methetmiştir. Sonra Mukarreb Melekleri ve daha sonra Mücerred Ruhları bundan sonra da bedenleri zikretmiştir. O halde Allah (CC) Hz.leri’ni zikir, gaza ve bütün ibadetlerden üstündür. Çünkü diğer ibadetlerin sevabı cennet, zikrin mükafatı ise bizzat Yüce Allah (CC) Hz.leridir.

Nebiler Nebisi bir Hadisi Şerif’lerinde buyuruyor: “Allah (CC) Hz.leri’ne giden yolların en yakını zikir yoludur..”[36] Hadisi Şerif’i meali mucibince Hak Teala (CC) Hz.lerine vasıl edecek en yakın yol zikir yoludur. Allah (cc) Hz.lerine ancak zikir yolu ile ulaşılır.

“(Gök gürültüsü işitince) Yüce Allah (CC) Hz.leri’ni zikre başlayın, çünkü yıldırım zikredenlere isabet etmez.” buyurulmuştur.[37]

“Bir kimse yatağına yatar da zikretmezse, zikirsiz uykuya varırsa, yarın kıyamet gününde bir noksanlık ve pişmanlık olduğu gibi bir mecliste oturup da orada Allah (CC) Hz.leri’ni zikretmeden kalkarsa bu da kıyamette pişmanlık ve noksanlık olur.”[38]

Diğer Hadis mealinde bir kişi sordu: “Ya Resulellah (SAV)! Mücahidlerin hangisi üstün ve sevabı ecri en büyüktür?” Peygamberimiz (SAV) buyurdu ki: “Allahü Teala (CC) Hz.leri’ni en çok zikredendir.” O sahabe tekrar sordu: “Oruç tutanlardan hangisinin sevabı büyüktür?” Yine cevap vererek: “Allahü Teala (CC) Hz.leri’ni en çok zikredenin ecri en çoktur.” buyurdu. Sahabe yine sırası ile namaz kılanların ve zekat Hac ve sadakadan hangilerinin sevabının çok olduğunu sordu. Hepsine Nebiler Nebisi cevaben: “Allahü Teala (CC) Hz.leri’ni en çok zikredenlerin sevabı en çoktur.” buyurdu. Bunun üzerine Ebubekir Sıddık (RA) Hz.leri, Hz. Ömer (RA) Hz.leri’ne dedi ki: “Ya Eba Hafs, şu halde zakirler (zikredenler) hayırları toplayıp gidiyorlar.” Bunun üzerine Resuli Ekrem (SAV) Efendimiz, Ebubekir (RA) Hz.leri’ni tasdik ederek: “Evet haklısın.” Buyurdu.[39]

“Her kim Zikrullahı çok yapmazsa, imandan yoksun olur.”[40]

Nakledildiğine göre, Resulü Ekrem (SAV) Efendimiz miraca vardığı zaman kıyamda sağ elini sol eli üzerine bağlayarak Allah (CC) Hz.leri’nden dilekte bulundu. Allahü Teala (CC) Hz.leri: “Habibim (SAV)! Dile benden ne dilersen!” buyurdu. Resul (SAV) Efendimiz: “Allah’ım! Ümmetime senden yakınlık dilerim.” dedi. Allahü Teala (CC) Hz.leri: “İzzetim hakkı için senin ümmetine yakın olmayı ben de isterim, kafirleri cennete koymam. Rahmet ve nimetini mü'minler için hazırladım. Benim rızamı isteyen, dili ile beni zikretsin, bedenini benim ibadetimde kullansın. Beni sevmenin nişanı benim sözümden başka söz dinlememek, gönlünde benim sevgimden başka sevgi bulundurmamaktır. Beni sevenler dilleri ile beni, tekbir ederlerken ellerini kaldırsınlar, ayakları ile kıyam etsinler. Gözleri yaşlı olsun. Bu hal üzere olanlara herkesten yakın olurum.” buyurdu.[41]

Resuli Ekrem (SAV): “Ya Rab, dünyadan yüz çevirip ahirete yönelmek nedir, nasıl olur?” diye sordu. Allahü Teala (CC) Hz.leri: “Dünya nimetlerinden az ve yetecek kadarını alıp fazla yığmamak, benim zikir ve fikrim ile meşgul olmaktır.” buyurdu. Resuli Ekrem (SAV): “Devamlı olarak Senin zikrin ile meşgul olmak nasıl olur?” diye sordu. Allahü Teala (CC) Hz.leri:” İnsanlardan uzaklaşıp bana ibadet etmekle olur.” buyurdu. Resuli Ekrem (SAV): “Ey Rabbim! Bana beni sana yaklaştıracak bir ameli öğret.” dedi. Allahü Teala (CC) Hz.leri: “Geceni ibadet ve gündüzünü oruçla geçir, kimde üç haslet bulunursa onu cennete korum.” buyurdu. Resuli Ekrem (SAV): “Bu üç haslet nedir?” diye sordu. Allahü Teala (CC) Hz.leri: “Dilini benim zikrimden başka bir şey için hareket ettirmemek, kalbini şeytanın vesvesesinden korumak ve açlığı göz nuru bilmektir. Habibim! Açlık, yalnızlık ve sükutun zevkine varaydın ve bunların sonuç ve faydalarını hileydin, bütün olgunlukları bulurdun.” buyurdu.[42]

www.GAVSULAZAM.de


[1] Mişkatül Mesabih Şerhi Cild 1 S.448

[2] Ramuz Metni S.266

[3] Ramuz Metni S.336

[4] Ebu Zer (RA) Hz.leri’nden riv.ed. Had. Şerif, Buhari

[5] Ebu Musa Eşari (RA) Hz.leri’nden riv.ed. Had.Şer, Buhari

[6] Buhari ve Müslim

[7] Abdullah B. Büsr (RA) Hz.leri’nden riv.ed. Had.Şer.; Tirmizi: “Hadis Hasendir” demiştir.

[8] EbudDerda (RA) Hz.leri’nden riv.ed. Had.Şer.

[9] Sa’d Bin Ebi Vakkas (RA) Hz.leri’nden riv.ed. Had.Şer.

[10] Huzeyfe ve Ebu Zer (RA) Hz.leri’nden riv.ed. Had.Şer

[11] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[12] Ramuz Metni S.80

[13] Ramuz Metni S.383

[14] Camiüssağir Ş.Feyz K. Cild 5. S.451

[15] Ramuz Metni S.554; İbni Kesir Cilt 4

[16] Ramuz Metni S.122

[17] Riyazül Cennet S.26, 91.Nolu H.Ş

[18] Riyazül Cennet S.23, 86.Nolu H.Ş

[19] Feyzül Kadir Cilt 5. S.497

[20] Feyzül Kadir Cilt 6. S.83

[21] Ramuz Metni S.449

[22] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[23] Ramuz Metni S.478

[24] Ramuz Metni S.444

[25] Ramuzel Hadis S.351. 3566  Nolu Had.Şer.

[26] Ramuzel Hadis S.351. 3567  Nolu Had.Şer.

[27] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[28] Bak. Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[29] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[30] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[31] Mişkatül Meşabih Şerhi Cild 3.  S.11

[32] Biharul Envar, C.93, S.154

[33] Biharul Envar, C.93, S.156

[34] Biharul Envar, C.93, S.163

[35] Biharul Envar, C.93, S.163

[36] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[37] Camiüssağir Ş.Feyz K. Cild 1. S.23

[38] Camiüssağir Ş.Feyz K. Cild 1. S.147

[39] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[40] Taberani Merfuan Riv. ettiği Had. Şer.

[41] Envarül Aşikin Mirac Olayı S.258

[42] Envarül Aşıkin S.262

 

İNDEX        ::        GAVSULAZAM        ::       ONİKİ İMAM        ::        SİLSİLE        ::         YOLUMUZ        ::        HOME

©2003-2004 GAVSULAZAM.de     Her Hakkı Mahfuzdur...