Teferruatla Zikrullah

 Zikrin Hakikati

 Zikrullaha ait Ayetler

 Zikrullaha ait Hadis-i Şerifler

 Zikrullaha ait Hadis-i Kudsiler

 Herşey O'nu (cc) tesbih ediyor

 Hz. Resul'ün (sav) zikri

 Zikrullah nasıl elde edilir?

 Zikrin insan nefsine tesirleri

 Zikrullahın Faziletleri

 Zikrullahın Mertebeleri

 Cehri (sesli) Zikir

 Hafi (gizli) Zikir

 Zikrullah ve Namaz

 Zikirden maksat nedir?

 

ZİKRİN  İNSAN NEFSİNE TESİRLERİ

Ey irşad talebinde bulunan kardeşim! Allah (cc) Hz.leri seni de, bizi de cümle Ümmet-i Muhammedi mes’ut ve bahtiyar kılsın. (AMİN)

Bilesin ki, ruhi hayatın hedeflerinden biri de, insan nefsine huzur ve sükûnet vermek, üzüntü sabırsızlık ve ızdırabı atmaktır ki, bunlar nefsin en azgın düşmanlarıdır.

  

 

 

   
 

 Zikrin çeşitleri

 Zikrin belirtileri

 Zikrin şartları

 Şeytanın dostları ve Zikrullah

 Cemaatle Zikrullah

 Camilerde Zikrullah

 Zikrullahda devamlılık

 Zikrullah ile ilgili fetvalar

 Zikrin Nişaneleri

 Mizanda Ağır Gelen Zikir

 Zikir Öncesi Edebler

 Zikir Esnasındaki Edebler

 Zikirden Sonraki Edebler

 Zikir Makamları

 

 

 

 

 

Allah (CC) Hz.leri’ni unutmamak ve daima zikretmek ise, bu yüce hedefe ulaşmak ve münafıklık alâmetinden kurtulup aleme gönderiliş gayesini yerine getirmek için en faal ve Ayet-i Kerime’lerde beyan edildiği gibi en büyük iştir ve Rıza Bariye ve Cemâllüllah’a vesiledir.

Evet maddi ve manevi dertleri düşünmek, çeşitli hayat hâdiseleri karşısında istikbâl endişesinin tesiri altında aklın özelliklerini dağıtmak gibi fikir ve vesveselerin hepsi, zayıf, itikatsız, inançsız, imanı olan insanı merhametsiz bir meşakkate sürükler. Böylece insanı bu hayatın gereklerini ve aleme gönderilişinin gayesini yerine getirmekten âciz bir hâlde bırakır.

Üzüntü ve sabırsızlığın kaynağı ise, insanın bu hayat hadiseleri karşısında zayıflığını hissetmesinden başka bir şey değildir. Ama bu kâinatın tasarrufunu elinde bulunduran Allah (CC) Hz.leri’ne kuvvetli itikatli gerçek bir îman ve sarsılmaz bir itimât, insanın nefsine öyle bir huzur ve kuvvet verir ki, onların yanında hayatın bütün üzüntüleri, iltifata değmeyen basit ve sönük birer şey olarak görünür. Allah (C) Hz.lerini daima zikretmek, Allah (CC) Hz.leri’ne inanmanın bir neticesidir. O Ruhi bir gıdadır. Öyle bir gıda ki, insan nefsinin dertlerine deva ve kalbine huzur bahşeder. Cenab-ı Hakk Celle ve Ala Hz.leri zikredilen bu hakikati beyân için şöyle buyurur: “Bunlar Allah’ın (CC) zikri ile kalbleri huzura kavuşarak iman edenlerdir. Evet bilin ki, kalbler ancak Allah’ı (CC) anmakla yatışır ve huzur bulur.”[1]

İslam’ın Zikrullaha verdiği büyük ehemmiyyet sebebiyledir ki, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri insanı Rabbına yaklaştıran namazı çeşitli zikirlere şamil kılmış ve onu günde beş vakit olarak emretmiş fakat Zikrullaha vakit koymamış, her halükarda hazarda seferde gezerken, dururken, otururken, yatarken Yüce Zatını (CC) anmamızı, zikretmemizi Mucizel Beyan’ında emretmiştir. Aklı Selim olan insan bunları iyice anlar ve Yüce Allah (CC) Hz.leri’nin bu nimetlerinden faydalanır ve aleme gönderiliş gayesini erbabından öğrenmeye gayret eder.

Ey Kul! Bilmiş olasın ki, kalbi manadan gafil olan kimsenin tesbih, tahmid ve benzeri zikirleri tekrar etmesi, ara sıra da olsa zihni Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne çevirir.  Her Zikrin de kalbde müşahede edilebilen tesiri vardır. Kur’an okumak, namaz ve diğer ibadetleri, Zikrullahı tekrar etmek de böyledir. Bütün bunlar Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ni kalbde hazır bulundurmak için birer sebeptir. Bunun içindir ki, tarikat ehli olanların müridlerine Rabıtayı ve evradı emrettikleri görülür. (Bununla ilgili kısım Tarikat-Rabıta bölümünde)

Bütün bunlar çok tekrarlamakla kalbleri Allah (CC) Hz.leri’nin muhabbetine yönelterek nefisleri ilim ve mağrifete hazır vaziyete getirir. Evet! Zikirler murakabeler ve riyazatlar ancak insanın manevi yönünü islah etmeye yarayan vesilelerdir.

Ey Kulum diyen kişi! Şunu iyi bil ki, sağlam iman sahibi olanlar gerçekten Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin Varlığına, Birliğine, Uluhiyyet ve Rububiyetine inananlar, ihlas sahibi kimseler, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nden gelen bela ve musibetlere sabredenler, O’nun (CC) nimetlerine ve ihsanlarına şükredenlerdir. Onlar, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ni dilleriyle andıkları (zikrettikleri) gibi, kalbleriyle de hatırlarlar. Onlara insanlardan bir bela isabet ettiği zaman yüzlerinde tebessüm görülür. Onlar, dünyanın ve ahiretin sahibi olan Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ni ve O’nu (CC) sevenler ile beraberdirler. Onlar şu İlahi hitabı can kulağı ile dinlemişlerdir. Yüce Mevla (CC) Hz.leri buyuruyor: “O halde siz, bana itaat ve ibadet ederek beni anın ki (zikredin) ben de sizi mağfiretimle anayım (zikredeyim). Nimetlerime şükredin de nankörlük yaparak küfre varmayın. (Beni ve nimetlerimi inkar etmeyin).”[2]

Kim Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin sevdiklerinin arasına girmeyi, O’nun (CC) lütuflarından yararlanmayı istemez ki?  O halde ey İNSAN! Silkin ve kendine gel... Hakiki kurtulus, Allah (CC) Hz.leri’ni bir bilip O’nu (CC) anmaktadır...

www.GAVSULAZAM.de


[1] Er-Rad S. A.28

[2] El-Bakara S. A.152

 

İNDEX        ::        GAVSULAZAM        ::       ONİKİ İMAM        ::        SİLSİLE        ::         YOLUMUZ        ::        HOME

©2003-2004 GAVSULAZAM.de     Her Hakkı Mahfuzdur...