Teferruatla Zikrullah

 Zikrin Hakikati

 Zikrullaha ait Ayetler

 Zikrullaha ait Hadis-i Şerifler

 Zikrullaha ait Hadis-i Kudsiler

 Herşey O'nu (cc) tesbih ediyor

 Hz. Resul'ün (sav) zikri

 Zikrullah nasıl elde edilir?

 Zikrin insan nefsine tesirleri

 Zikrullahın Faziletleri

 Zikrullahın Mertebeleri

 Cehri (sesli) Zikir

 Hafi (gizli) Zikir

 Zikrullah ve Namaz

 Zikirden maksat nedir?

 

ZİKRULLAHA AİT HADİS-İ KUDSİLER

Yüce Allah (CC) Hz.leri, Ayet-i Kerimelerde zikrin önemini, zikretmenin faziletini bize bildirdiği gibi, Resulü (SAV) Efendimiz nezdinde tüm inananlara zikrin mahiyetini Kudsi Hadislerde de beyan etmiştir.

Niketim Cenab-ı Hakk (CC) Hz.leri bir Kudsi Hadis’te şöyle buyurmaktadır: “Ben gizli bir hazine idim, bilinmekliğimi murad ettim. İnsanları ve cinleri bizi tanısınlar bizi ansınlar ve bize ibadet etsinler diye yarattım.” (Ruhul Arifin S.97)

 

 

   
 

 Zikrin çeşitleri

 Zikrin belirtileri

 Zikrin şartları

 Şeytanın dostları ve Zikrullah

 Cemaatle Zikrullah

 Camilerde Zikrullah

 Zikrullahda devamlılık

 Zikrullah ile ilgili fetvalar

 Zikrin Nişaneleri

 Mizanda Ağır Gelen Zikir

 Zikir Öncesi Edebler

 Zikir Esnasındaki Edebler

 Zikirden Sonraki Edebler

 Zikir Makamları

 

 

 

 

 

Ölülükten kurtulmuş, Yüce Allah (CC) Hz.leri’ni ve Resulünü (SAV), ahiret alemini ölümünü unutmayan, daima Yüce Allah (CC) Hz.leri’ni hatırlayan, O’nun (CC) huzurunda Zatını (CC) zikretmek için oturan bahtiyar kulları hakkında Hadis-i Kudsilerinde şöyle buyuruyor: “Ben beni zikreden kulumla beraber otururum, zikredenle beraber olurum.”[1]

Bir mü'mine “Sen nerede idin?” diye sorulsa, soranlara inanarak: “Ben Rabbimle beraberdim” dese, o sözü yalan olmaz. Yüce Allah (CC) Hz.leri buyurur ki: “Kulum beni yalnız olarak kendi nefsinde zikrederse, Ben onu meleklerimden bir cemaat içinde zikrederim. Eğer o Beni bir cemaatle zikrederse, Ben onu Rafıki Alada zikrederim.”[2]

Yine buyurur ki: “Ey Adem oğlu! Sen Beni zikrettiğin müddetçe muhakkak Bana şükredersin. Zikri yapmayarak Beni unuttukça da Bana küfredersin. Yani nankörlük ve küfrü nimet etmiş olursun.”[3] Anlaşılıyor ki, Cenab-ı Hakk (CC) Hz.leri’nden gafil olmamalıdır.

Ve yine Hakk Celle ve Ala Hz.leri buyuruyor: “Ey Adem oğlu! Sen Beni zikredersen, Ben de seni zikrederim.”[4]

Yüce Allah (CC) Hz.leri başka bir Kudsi Hadisinde buyuruyor: “Ben, Beni zikredenle beraberim.”[5] Zikreden, zikri ile Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne öyle kemali kurbiyyet ve tamamı ünsiyet tahsil eder ki, o kurbiyyet ve ünsiyetin gereği olan cülus, Hak Teala (CC) Hz.leri onu zatına izafe etmiştir ve “Onlar benim celis kullarımdır.” buyurdu.

Alemlerin Halikı (CC) diğer Kudsi Hadiste buyurur ki: “Ey Ademoğulları! Eğer tamamen başkalarından ayrılıp benim ibadetimle meşgul olsanız, size öyle gönül tokluğu veririm ki, yoksulluk asla size yol bulamaz. Şayet bana ibadetten vazgeçer de halk ile meşgul olursanız, kalbinizi dünyalık ile doldurur ve fakat size yoksulluk kapılarını açarım da bir vakit ihtiyaçtan kurtulamazsınız.”[6]

Yine O (CC) buyuruyor: “İhlas benim sırlarımdan bir sırdır. Onu sevdiğim kulumun gönlüne yerleştiririm.”[7]

Bir başka Kudsi Hadis de şöyle: “Beni bilen Beni arar, Beni arayan Beni bulur. Beni bulan Beni sever, Beni seveni Ben de öldürür ve sonra da dili Ben olurum.”[8]

Cenab-ı Hakk (CC) Hz.leri’nin zikir ile meşgul olana bahşettiği güzelliklerden sadece birini şu Kudsi Hadis’te görelim: “Ey dünya! Bana hizmet edene sen de hizmet eyle. Sana hizmet edeni de bir köle gibi kullan.”[9] İşte burada görüldüğü gibi, Cenab-ı Hakk (CC) Hz.leri, kendi Zatını (CC) zikreden, O’nu (CC) her dem hatırlayan kullarına, dünyayı hizmetçi tayin ediyor, dünyayı o kullarının emrine veriyor. O’nun (CC) kudretinden şüphe duyan var mı? Varsa: “Ben burdayım!” desin. O zaman Hakk (CC) Hz.leri’nin bu Hadis-i Kudsi’si vuku bulur.

Hülasa zikir ibadetlerin en şereflisi ve efdali ve azamı ekmelidir. Kalbi tasfiye ve nefisleri temizleme ve tekmili bakımından buyruldu ki: “Cenneti yarattım ve cennete yaraşır kimseler de yarattım. Cehennemi yarattım ve ona yaraşanları da yarattım. Tuba ve saadet cennete layık kıldığım kimselere olsun ve veyl ve azab da cehenneme layık kıldığım kimselere olsun.”[10]

Yine Azametli Padişah (CC) Hz.leri buyurdu: “Benim kulum Beni kendi başına zikrettiği zaman, Ben de onu kendi yanımda, zikrederim. Eğer Benim kulum Beni cemaat içinde anarsa (zikrederse), Ben de onu o cemaattan daha hayırlı bir cemaat içinde anarım. Eğer Benim kulum Bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona bir arşın (bir kol uzunluğunda) yaklaşırım ve eğer benim kulum bana bir arşın yaklaşırsa bende ona bir kulaç yaklaşırım. Kulum Bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak varırım.”[11] Burayı iyi anlamak lazım. Hak Sübhanehu ve Teala (CC) Hz.leri, bizim anladığımız manada yaklaşma sergilemez. O (CC), kuluna şah damarından daha yakın olduğuna göre, kulunu kulundan daha iyi bilir. O (CC) kulunun gönlünde tecelli eder. Kul ona ne kadar ibadet eder, O’nu (CC) ne kadar anar, zikrederse, Cenab-ı Hakk (CC) Hz.leri o kuluna, daha çabuk yaklaşır, o kulunun gönlüne taht kurar, gönül sarayındaki sahte padişahları yıkar, yakar, tahta kendi Zatı (CC) oturur.

Kul, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ni hatırlarsa, Allah (CC) Hz.leri de onun isteklerini hatırlar, karşılar. Şayet kul Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ni nerede ve nasıl anarsa veya Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nden dileği nasıl olursa, O (CC) da ona göre icabet eder ve kulun isteğini istediğinden daha fazla iltifatla karşılar. Lütfunu o kuluna ihsan eder.

Yine buyurur ki: “Bir kimse benden bir şey istemek için benim zikrimle meşgul olursa, Ben ona isteyenlerin istediklerinden daha üstününü veririm.”[12]

Nebiler Nebisinin (SAV) buyurduğu bir Hadis-i Kudsi’de alemlerin Rabbi (CC) şöyle buyurur: “Benim zikrim kendilerini meşgul edip Benden isteyecek vakit bulamayanlara, Benden isteyenlere verdiğimden daha çok veririm.”[13] Burada şükretmek lazım. Nimet ayağa gelmiş… İstememek olmaz…

Allah-ü Teala (CC) Hz.leri buyuruyor ki: “Ben kullarımla beraberim, kullarımın dudakları hareket ederken. (yani kulum (Allah) derken Ben de beraberim demektir.)”[14]

“Bir kul Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne kul olmaya çalışırsa, Cenab-ı Hakk (CC) Hz.leri de hem dünya hem ahirette aziz eder.”[15]

“Bir kulum üzerine Benim ibadetim ile meşgul olmak galebe çalarsa, (yani Benim ibadetime dalarsa, meşgul olursa), onun gönlünü arzusunu ve lezzetini zikrime koyarım. O Benim zikrimden lezzet alır. Zikir yapmaya doymaz. Arzusu Ben olurum, daima Beni arzular, söyler ve ağlar. Ne zaman ki onun gönlünün arzusunu ve lezzetini zikrime koydum mu, o Bana aşık olur. Ben de ona hemen aşık olurum”. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ni çok zikredenlere, O (CC) aşık oluyor. Bir kula Allah-ü Teala (CC) Hz.leri aşık olursa cehennem nerede kalır. İnsafla bir düşün bak! Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin vaadi haktır. Kelamı sadıktır. Vaadinde durur. Resulünün (SAV) sözü doğrudur. Yalan yoktur. Böyle olunca sen iman et! Amel-i Salih olanlarla beraber Zikrullahı çok et. Muhakkak Allah (CC) Hz.leri seni sever. O sevdikten sonra hiç korkma gittikçe yükselirsin, düşmezsin.

“O kulum bana aşık, Ben de ona aşık olunca aramızdaki perdeleri kaldırırım.” buyuruyor. Buna dair Musa (AS) buyurmuştur ki: “Ya Rabbi! Seninle konuşuyorum. Seni göremiyorum, Seni görenler olur mu?” deyince Yüce Allah (CC) Hz.leri buyurur ki: “Ahir zamanda Muhammed Mustafa’nın (SAV) ümmeti gelecektir. Onlar Riyazetle, dudakları oruçla, ibadetle, Zikrullah ile koruyacaktır. Onlar ile aramızdaki perdeleri kaldırırım. Hem görür hem de konuşurlar.” diye buyurmuştur.

“Resülullah (SAV) ile onun üzerine benim esrarım galebe çalar.” Başka hale geçer, başkalaşır. Esrar-ı İlahi kendinden zuhur etmeye başlar. Aklı fikri imanı ve itikadı kendisi kemal bulur. Ulul Albab'dan olur. Kemal sahibi olur.

“O kulum nasın (diğer insanların) yanıldığı zaman yanılmaz. Çünkü dersini aşıkından alır o yanılmaz.”

“Onların sözleri Peygamber (AS) sözüdür. Onlar Rableri Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nden alır söylerler.” Peygamber de Allah (CC) Hz.leri’nden alıp söylüyor. Bunlar da Allah (CC) Hz.leri’nden alıp söylüyor. İkisinin de dayanağı bir olunca aynı söz oluyor. Resülullah efendimiz Yüce Allah (CC) Hz.leri’nin Kudsi Hadis’inde şöyle buyuruyor: “Benim kullarım Benimle meşguliyetleri diğer meşguliyetlere galebe çalsa o kimsenin himmeti, kasdı fikri ve lezzeti Benim zikrimde olur. O zaman o Bana Ben de ona aşık olurum. Onunla kendim arasında olan perde ve hicapları kaldırırım. Halk Beni unuttuğunda onlar Beni unutmazlar. Onlar Enbiya sözü söylerler. Onlar Benim bahadır kullanımdır. Onlar Benim abid kullarımdır. Dünya halkına bir musibet göndermek istesem bu kullarımı anar ve göndermek istediğim musibetten vazgeçerim.”

Sual: “Kul Hak Teala (CC) Hz.leri’ne ve Hak Teala (CC) Hz.leri de kula nice aşık olur?”

Cevap: “Kul Hak Teala (CC) Hz.leri’nin muhabbetinden dolayı kendinden geçer, dolayısıyle Hak Teala (CC) Hzleri’ne aşık olur. O’nu (CC) sever. Hak Teala (CC) Hz.leri de kuluna şöyle aşık olur ki, kulunu kendi muhabbetinde kendinden geçirir.”[16]

Bir Kudsi Hadiste Yüce Allah (cc) Hz.leri buyurur ki: “Kulum Bana nafilelerle (emrettiğim şeylerin dışında, sırf Benim rızam için yapılan kulluk hizmetleriyle) yaklaşır. O kadar yaklaşır ki, Ben o kulumu severim. Bir kulumu da sevdim mi, onun gören gözü, işiten kulağı, tutan eli olurum. Benimle görür, Benimle işitir, Benimle tutar.”[17]

Hadis-i Kudsi’lere devam edelim: “Bana bir karış yaklaşana Ben bir arşın yaklaşırım.”[18] Yani kul Yüce Allah (CC) Hz.leri’ne kulluk da ne kadar yaklaşırsa, Yüce Allah (CC) Hz.leri de kulunu daha fazlasıyla aşkına muhabbetine rızasına, Cemalüllahına erdirir.

www.GAVSULAZAM.de


[1] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[2] İbn. Şah Riv. Ett. Had. Şer. 75 Kud. H.T.Ş. S.225

[3] Ramuz Metni S.327

[4] Ramuz Metni S.232

[5] Keşfül Hafa 1/232

[6] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[7] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[8] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[9] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[10] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[11] Buhari ve Müslim

[12] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[13] Allah’ı Niçin Anıyoruz?

[14] Buhari ve Müslim; Cevahirül İslam S.139

[15] Cevahirul İslam S.107

[16] Allah ve Resulüne En Yakın Yol S.351

[17] İlahi Hadisler, Din İşleri Başkanlığı, Hadis No:61

[18] Sahih-i Buhari, Tevhid 50 İbn Mace Kitap 33, Bab:58 Hadis No:3822

 

İNDEX        ::        GAVSULAZAM        ::       ONİKİ İMAM        ::        SİLSİLE        ::         YOLUMUZ        ::        HOME

©2003-2004 GAVSULAZAM.de     Her Hakkı Mahfuzdur...