Hasan-ı Basri (RA) Hz.leri,
sofilik hirkasini Imam-i Ali (KV) ve Imam-i Hüseyin (RA) Hz.leri’nden
giymistir. Fazilet ve keramet sahibi bir kimsedir. Zahir ve Batin ilimlerini
iyice ögrendi ve yetisti.
Ilimde, rivayetlerinde çok
basvurulan alimlerden oldu, Ashab-i Kiram'in Peygamberimizden (SAV) bildirdigi
din bilgilerini ve dogru olan Ehl-i Sünnet îtikatini naklederek insanlarin
hidayete kavusmasina hizmet etti.
Hasan Basri (RA) Hz.leri
Resûlüllah (SAV) Efendimiz’e çok benzerdi. Tasavvuf (tarikat) hakkinda
söyledigi sözler diger evliyalardan isitilmezdi. Resûl-ü Ekrem (SAV)
Efendimiz’in zevcesi olan Ümmü Seleme (RA) buyuruyor ki: “Hasan Basri (RA)
Hz.leri ilimde ve tasavvufta çok yüksek mertebelere nail olmustur. Cenab-i
Hasan Basri (RA) Hz.leri yetmis yil, yere abdestsiz ayak basmamistir.”
Büyük bir mecliste mesayihtan
birisi: “Hasan acaba niçin büyügümüz oldu?” diye sormus. Buna cevaben
büyüklerden bir zat: “Ilim için büyük yaratiklar ona muhtaçtir. O ise halka
ufacik bir ihtiyaç duymaz. Bizden üstünlügü bundandir.” demistir.
Cenab-i Seyh Hasan Basri (RA)
Hz.leri’ne bir takim insanlar gelerek: “Uyuyan gönlümüzü uyandir.” dediler.
Seyh Hz.leri onlara hitaben: “Gönlü uyandirmak kolay bir istir, lâkin sizin
gönlünüz ölmüstür. Zira hiç hareket etmezler.” dedi. Onlar da: “Öyleyse bizi
biraz korkut.” dediler. O da: “Eger bugün korkarsaniz, yarin kiyamette emin
olursunuz. Burada korkmayan kimsenin haline vah yazik.” dedi.
www.GAVSULAZAM.de
|