Ramazan ayının faziletleri hakkındadır

Ramazan orucundan evvel farz olan oruçlar

Ramazan lafzının manası

Kur'an'ın Ramazan Ayında indirilmesi

Ramazan Ayına has faziletler

Ramazan Ayı hakkında başka bir rivayet

Ramazan kelimesindeki harflerin ifade ettiği manalar

Ayların efendisi, milletlerin efendisi

Kadir gecesinin faziletleri hakkındadır

Kadir gecesini aramak

Kadir gecesi ve cuma gecesi

Kadir gecesinin gizli tutulmasındaki hikmet

Allah-ü Teala'nın (CC) Rasulüllah (SAV) Efendimize ihsan eylediği beş gece

Kadir gecesinin alametleri

Teravih namazı

Teravih namazının cemaatle kılınması ve onda Kur'an'ın açıktan okunması

Kadir gecesi ve Ramazan ayının tümü üzerinedir

Ramazan Bayramı üzerine

Bayram günü için Arapça aslına göre: -İYD adının verilmesi

Dört kavmin dört bayramı

Mü'minin ve kafirin bayramı

Bayramın özelliği

 


RAMAZAN-I ŞERİF


Ramazan Ayına Has Faziletler

 

Bu manâdaki bir rivayet, şu raviler yolu ile bize ulaşmıştır:

Babasından naklen Ebu Nasr.

İbn-i Faris.

Ebu Hamid Ahmed b. Muhammed b. Celudî Nisaburî.

Muhammed b. İshak b. Huzeyme.

İbn-i Hacer Saadî.

Yusuf b.Ziyad.

Hümam b. Yahya.

Ali b. Zeyd b. Cedean.

Said b. Müseyyeb.

Bütün bu raviler, rivayetlerini, Selman-ı Farisi’ye (RA) ulaştırmaktadırlar; o da şöyle anlatmıştır:

- Rasulüllah (SAV) Efendimiz, Şaban ayının son gününde bize bir hutbe okudu. Bu hutbesinde şöyle buyurdu:

- “Büyük bir ay olan ramazan ayı, size yaklaştı. Bu ay, uğurlu bir aydır. Bu ayda, öyle bir gece vardır ki; bin aydan hayırlıdır.

Allah-ü Teâlâ (CC), bu ayın gündüzlerinde oruç tutmayı farz kıldı. Gece ibadetlerini nafile eyledi. Bu ayda, her kim hayırlı bir hasletle Hakk’a (CC) yakınlık kazanır veya farzlardan bir farzı eda eder ise, diğer aylarda yaptığı yetmiş farz ibadete bedeldir.

Bu ay sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise cennettir.

Bu ay, bolluk ayıdır. Bu ayda, mümin kulun rızkı artar.

Bu ayda, bir kimse, bir mümin kula iftar ziyafeti verir ise günahlarının bağışlanmasına sebeb olur; boynunu cehennem ateşinden kurtarmış olur. İftar ziyafeti verdiği kimsenin ecri kadar kendisine ecir verilir ki: Öbürünün ecrinden de bir şey eksilmez.”

Bu arada, Sahabe-i Kiram (RA) şöyle dedi:

- Ya Rasûlellah (Sav), bizden hemen her kesim oruçluya iftar ziyafeti vermeye gücü yetmez ki?.

Rasulüllah (SAV) efendimiz buna karşılık şöyle buyurdu:

- “Oruçluya bir hurma veren de bu sevabı alır. Oruçluya bir bardak su veren, bir tas süt veren de bu sevabı alır.”

Daha sonra, Rasulüllah (SAV) efendimiz şöyle devam etti:

- “Bu ay, öyle bir aydır ki: Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtulmaktır.

Bu ayda, bir kimse kölesinin (hizmetini görenin) yükünü hafifletir ise. Allah (CC) onu bağışlar; cehennemden azad eder.

Bu ayda, şu dört huyu çoğaltınız ki: Onların ikisi ile, Rabbınızın (CC) rızasını alırsınız. Kalan ikisine de mutlaka ihtiyacınız vardır.

Şunlarla Rabbınızın (CC) rızasını kazanırsınız:

a) Lâ ilâhe illallah. (Allah’tan CC. başka ilâh yoktur.)

b) Allah’tan (CC) günahlarınızın bağışlanmasını isteyeceksiniz.

Muhtaç bulunduklarınız da şunlardır:

a) Yüce Allah’tan (CC) cenneti istemeniz.

b) Cehennem azabından da Allah’a (CC) sığınmanız.

Her kim, bu ayda bir oruçlunun karnını doyurur ise. Allah-ü Teala (CC) ona kevser hazvundan içirir ki ondan içtikten sonra bir daha susamaz.”

Kelbî, Ebu Nadra, Ebu Said-i Hudrî yolu ile gelen bir rivayette; Rasulüllah (SAV) Efendimizin şöyle buyurduğu anlatılmıştır:

- “Ramazan ayının ilk gecesinde; sema kapıları ve cennet kapıları açılır. Bu açılış taa, son gecesine kadar devam eder; kapanmaz.

İster kadın olsun ister erkek; ramazan gecelerinden birinde kıldığı namazın her secdesi için bin yedi yüz sevap yazar. Onun için cennette bir saray yapar ki: Kırmızı yakuttandır. Her kapının dahi, kırmızı yakut işlemeli iki kanadı vardır.

Ramazan ayının ilk gününde oruç tutmaya başlayan kimsenin; ramazan ayının son gününe kadar olan günahlarını bağışlar. Oruç tuttuğu her gün için de, cennette kendisine bir saray yapar. Bu sarayın bin kapısı vardır. Yetmiş bin melek o kimsenin sabahtan akşama kadar Allah’tan (CC) bağışlanmasını dilerler.

Ramazan ayında oruç tutan kimse; gece olsun, gündüz olsun ettiği her secdesi için cennette bir ağaç dikilir ki: Onun gölgesinde bir altı yüz sene yol alsa dışarı çıkamaz.”

Ebu Nasr, babası, A’rac yolu ile gelen rivayette; Ebu Hüreyre (RA) Rasulüllah (SAV) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlatmıştır:

- “Ramazan ayının ilk gecesi oldukta; Allah-ü Teala (CC) halkına bakar.

Yüce Allah (CC), bir kuluna bir kere bakınca, artık ona azab etmez.

Allah-ü Teala (CC), ramazan ayının hemen her gününde, bir milyon kimseyi cehennemden azad eder.”

Ebu Nasr, babası, Sehl ve babası yolu ile bana ulaşan rivayette; Ebu Hüreyre (RA) Rasulüllah (SAV) Efendimizin şöyle buyurduğunu anlatmıştır.

- “Ramazan ayı geldiği zaman, cennet kapıları açılır; cehennem kapıları kilitlenir; şeytanlar dahi bağlanıp içeri tıkılır.”

Nâfi’ b. Bürde, Ebu Mes’ud Gıfari’den anlattığına göre; Rasulüllah (SAV) Efendimizin şöyle buyurduğunu dinlemiştir:

- “Hangi kul, ramazan ayında bir gün oruç tutar ise onun için gözde hurilerden biri zevce olarak verilir. Hem de, içi oyulmuş inciden çadır içinde. Allah-ü Teala (CC) onları şöyle anlattı:

- Çadırlar içine konmuş gözde huriler vardır.[1]

Bu hurilerden her birinin üzerinde yetmiş hülle vardır; bir hüllenin rengi diğerine benzemez.

Onlardan her birinin yetmiş çeşit kokusu vardır ki; biri diğerine benzemez.

O hurîlerden her biri için, yetmiş taht verilir ki; hemen her biri, kırmızı yakutla ve inci ile süslüdür.

Her taht üzerinde yetmiş yatak olup her yatak üzerinde dahi, bir yastık vardır.

 Her huriye kendisi için yetmiş bin, her hurinin kocası için yetmiş bin hizmetçi vardır.

Her hizmetçinin elinde altından bir tepsi olup her birinde bir başka tat vardır.

O tepsiden her aldığı lokma, bir evvelkinden daha lezzetlidir. Bu lezzeti, hem hurî güzeli, hem de kocası alır. Hem de yakuttan tahtları üzerinde.

Bu anlatılan, ramazan ayında oruç tutanın, her gün tuttuğu oruç için ayrı ayrı verilir. Yaptığı diğer iyi amellerin sevabı da ayrı olacaktır.”


[1] Rahman S. A.72

Her Hakkı Mahfuzdur © www.Gavsulazam.de 2003-2006