ŞABAN-I ŞERİF


Şaban Ayı Üzerinedir



-Şaban.

Lafzının (Arapça aslına göre) harfleri beş tanedir: Şın, ayn,ba, elif, nun.

Şin harfi:    Şaban ayının şerefine delâlet eder.

Ayn Harfi: Şaban ayının üstünlüğüne delâlet eder.

Ba harfi:     Şaban aymdaki iyiliğe ve üstünlüğe delâlet eder.

Elif harfi:    Onunla olan üflete delâlet eder.

Nun harfi:    Şaban ayının nuruna delâlet eder.

Üstte anlatılan ihsanların tümü: Bu ayda Allah (CC) tarafından kula ihsan edilir.

Hayır kapıları bu ayda açılır. Bu ayda kullara bereketler, uğurlar iner. Bu ayda hatalar bir yana atılır. Bu ayda günahlar silinir. Bu ayda, yaratılmışların hayırlısı Rasulüllah (SAV) Efendimize çok çok salâvat-ı şerife okunmalıdır.

Allah-ü Teala (CC) şöyle buyurdu:

- “Allah (CC) ve melekleri (AS) bu ayda Peygambere (SAV) salât ederler. Ey iman edenler, siz de onun üzerine salât ve selâm okuyunuz.”[1]

Bu Ayet-i Kerimede okunması emredilen salât şu manâyadır:

- Allah’tan (CC) rahmet, meleklerden şefaat ve istiğfar, müminlerden duâ ve övgü.

Allah (CC) rahmet eylesin; Mücahid şöyle dedi:

- Salât, Allah’tan (CC) başarı ihsanıdır; korunmadır.

Salât, meleklerden gelecek muavenettir; yardımdır.

Salât, müminlerden gelecekse, tâbi olmaktır; saygıdır.

İbn-i Ata dahi, salât için şöyle anlattı:

- Salât, Allah-ü Teala’dan (CC) Rasulüllah (SAV) Efendimize vuslattır.

Salât, meleklerin Rasulüllah (SAV) Efendimize ikramıdır; hoşluk ve yumuşaklıktır.

Salât, müminlerden olunca, Rasulüllah (SAV) Efendimize tâbi olup sevmektir.

İbn-i Ata'dan başkaları dahi, Rasulüllah (SAV) Efendimize salâvatın manâsını şöyle anlatmışlardır:

- Yüce Rabbın (CC) Rasulüllah (SAV) Efendimize salâvatı; onun itibarını yükseltip artırmaktır.

Rasulüllah (SAV) Efendimize meleklerin salâvatı ise açıktan ikramdır.

Rasulüllah (SAV) Efendimize ümmetin salâvatı ise O’ndan (SAV) şefaat dilemektir.

Rasulüllah (SAV) Efendimiz, kendisine okunacak salâvat için şöyle buyurdu.

- “Bana bir kere sâlavat okuyana, Allah (CC) on kere sâlavat okur.”

Hemen her mümin için gereklidir ki: Bu ayı gafil geçirmeye. Hatta, bu ayda ramazan-ı şerif için hazırlanmalıdır. Bilhassa şu hususlarda: Günahlardan temizlenmeli; ramazan ayına temiz girmelidir. Ayrıca, geçmiş günlerde, işlediği hatalara da tevbe etmeli; onlardan dönmelidir.

Şaban ayında yalvarıp yakarmalıdır. Yalvarıp yakarırken, şefaat sahibi Rasulüllah (SAV) Efendimizi vesile bilmelidir. Ta ki: Kalbindeki bozukluklar düzele.

Kalbinin marazını dahi, temizlemeye bakmalıdır. Böyle bir bozuk durumunu bilirse, ertelemeden hemen düzeltmelidir.

Şunu bilmeli ki; günler üçtür:

a) Dünkü gündür; geçip gitmiştir.

b) Bugünkü gündür; halen işlemektedir.

c) Yarınki gün olup bu da bir ümiddir. O güne çıkılır mı çıkılmaz mı bilinmez.

Geçen günden ibret almalı. Bugünü, bir ganimet bilmeli. Yarına da ümit bağlamamalıdır. Aylar dahi, üç tanedir:

a) Receb ayı olup geçti; bir daha geri gelmez.

b) Ramazan ayı olup onu da beklemekteyiz. Buna da erişilip erişilmeyeceğini bilemeyiz.

c) Şaban ayına gelince. bu da bir vasıtadır. Yani: İki ay arasında. Onun için, bu ayı bir ganimet bilmelidir.

Rasulüllah (SAV) Efendimiz, birine öğüt veriyordu; şöyle buyurdu:

- “Beş şeyden evvel, beş şeyin kıymetini bil. Şöyle ki:

a) İhtiyarlığından evvel, gençliğin.

b) Hastalıktan evvel, sağlığın.

c) Fakirlikten evvel, zenginliğin.

d) Meşguliyetten evvel boş zamanın.

e) Ölmeden evvel hayatın.”

Denilmiştir ki:

- Rasulüllah (SAV) Efendimiz bu öğütü Hz. Ömer’in (RA) oğlu Abdullah’a vermiştir. Allah (CC) onlardan razı olsun.


[1] Ahzab S. A.56

Her Hakkı Mahfuzdur © www.Gavsulazam.de 2003-2006