KONULAR

 

Hayatı

Tarikatı Telkin Alması

Vasiyyeti

Vefatı

Menkibeleri

Hikmetli Sözleri

Müridlerine Olan Şefaati

Evrad-ı Kadiriyye

Öğütleri

HU DESTUR EFENDİM

 

Bize Ali gülü derler

Kadiri bülbülü derler

Aşk narının külü derler...

Kadiriyiz şan bizimdir

Bu gece meydan bizimdir...

 

Aman saki doldur doldur

Dolan nur, dolduran nurdur

İçmeyenler Hak’tan durdur

Kadiriyiz şan bizimdir

Bu gece meydan bizimdir...

 

 

 

Abdulkadir-i Geylani (ksa) Hz.leri'nin Yatsı Virdi

 

Bu virde "Temcîd virdi" de denir.

Bu virdi Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (ksa) Efendimiz her gün yatsı namazını müteakiben okurdu.

 

 

SÜBHANELLAH: Celaline layık bir tesbih. Ey nur ve azametleri olan! EL HAMDÜ LİLLÂH: Nimetlerine yeterlik ölçüde olan, Şiddet ve azabını defeden, bütün hallerde lutfunu fazlasıyla verecek nisbette O’na (CC) çokça hamdolsun. VE LÂ İLÂHE İLLALLAH: Hakikati arayanın tevhidi; kalbi şekk ve şüphelerden, zan ve evhamdan uzak Hakk el-yakîn derecesinde ihlas üzere olanın şehadeti.

 

ALLAHU EKBER: Kapsam ve kuşatılmadan çok büyük olan. İdrak edilemeyen, bilakis kendisi her şeyi idrak eden, her varlığı kapsayıp kuşatan, bütün cihetleriyle varlığı ihata eden, dereceleri yüksek olan Allah (CC). Ve La havle ve la kuvvete İlla billahil-‘aliyyil-‘Azîm.

 

Ey İlahımız (CC)! Büyükler üzerinde azamel sahibisin; Sen hem yücesin hem büyük, hem ulusun. Fakirlere karşı kerem ve iyilikte, zenginlere karşı yine ihsan ve keremde bulunursun. Sen hem çok zengin, hem çok iyilik sahibisin! Âsi ve günahkarlara karşı,itaat dairesine girenlere minnet edersin. Rahmetin genişliğiyle hu iki sınıfı da gözetirsin. Sen hem Rahmân (CC), hem Rahîm’sin (CC)!

 

Gizli halimizi, açık durumumuzu bilirsin. Sen bizi bizden daha iyi bilirsin. Senin tedbirinin yanında kulun hiçbir tedbiri olamaz! Senin maişetinle beraber onun için hiçbir irade düşünülemez. Her şey Senin takdirinle vucud bulur. Senin varlığın olmamış olsaydı mahlukat olmazdı. Senin sanatındaki hikmet olmamış olsaydı, işlenip meydana getirilen şeyler bilinmezdi.

 

Ademoğullarını yarattın, onları güzel amellerle, kötü ameller arasında imtihana tabi tuttun. Seni tanımaları için de onları şu aleme getirdin. Zahiri görüntülerle onlan batıni şeylerden uzak tutup ara yere perdeler koydun. Dilediğine de TEVHÎD’in sırrının sırrına karsı kapı açtın, keşif yolunu kolaylaştırdın. Böylece bu keşfe mazhar olanlar KEVN ve TEKVÎN’e, KÂİNAT ve esranna şahid oldular.

 

Bununla onları batım sırrın ince manalanyla mezahirin mezahirinde HAZARAT-I KUDSİYE’ne şahid eyledin. Çeşitli tecellilerinle onlara kudsiyet huzurlarının görüntülerini gösterdin.

 

Ya İlahi (CC)! Şeytan için ne gibi bir hile olabilir? O zayıftır, Senin kuvvetin karşısında bir hiçtir. Gönülleri yenip paslandıran ne olabilir. Senin envarın zuhuru karşısında?

 

Ey İlahımız (CC)! Sen bir kalbi tamir ettikten sonra bütün şeytanlar oradan ayrılıp bozguna uğrar. Sen bir kuluna inayet yüzün çevirecek olursan artık hiçbir kimsenin onun üzerinde hükümranlığı kalmaz. Sen ahadiyyet ile vasıflanmışsın; ibadete layık ancak Sensin. Has kulların ruhlarını benzerlikler yularından kurtarıp şuhud fezasına ileterek sıkıntıdan uzaklaştırdın. Sen her şeyden EVVEL’sin. Her şeyden de sonrasın. Her şey yok olucu, sonradan meydana gelicidir. Her şey kaybolucudur; her mevcud Senin vücudunla var olmuştur. Ruhlar için hayat ancak Senin şuhudunla mümkündür. Ruhlara işaret ettin, onlar da Sana cevap verdiler. Gönüllerden (keşif perdeyi) kaldırdın da beden heykelleri için hoş bir hal aldılar. Ruhları Sana uygunluk üzere cevap verir. Kalıplardaki kalbler Senin emr-u iradeni anlar ve Sana yönelip arz-ı ubudiyyet ederler.

 

Ey İlahımız (CC)! Gönüllerimizi kir ve pastan temizle, taki Senin indireceğin ilham ve inayetlere, varlığın kudretinin tecellilerine uygun bir yer olsun. Bizi TEVHÎD’in bütün sadeliğiyle ağyarın mundarlığından kurtar, taki Senin efalinden başkasına şahid olmayalım. Sıfatından başkasını görmeyelim; zat-i kibriyanızın tecellisinden başkasına gönül vermeyelim. Sen karşılıksız olarak çok vericisin, vergin sınırsızdır. Doğru yolu göstericisin. Kudretin her şeye yeter. En müşkül kapılar ve en katı gönülleri açıcısın.

 

Ey İlahımız (CC)! Hayrın hepsi şüphesiz ki Senin elindedir. Hayrı bağışlayan ve onu veren ancak Sensin. Bunun bilgisi kuldan gizlenmiştir; nereden, hangi cihetten geleceğini bilmez. Yolları ona göre belirsizdir, meçhuldür. Sen ona delil olmadığın, elinden tutmadığın ve onu doğruya iletmediğin müddetçe bu böyledir.

 

Allahh’ım (CC), boyun bağımızdan tut, bizi daha iyiye ve daha mükemmele doğru çek; bizi kendi canibinden daha geniş, daha özel ve daha tamam ve umumi olanıyla hususlandır. Çünkü avuçlar ancak cömert zengine açılır; rahmet ancak çok merhametli ve çok bağışlayıcı olandan istenir.

 

Sen öyle bir MAKSAD’sın ki hiçbir arzu ve murad o maksadı aşmaz ve Sen öyle bir hazinesin ki sınırın ve tükenmen yok!

 

Allah’ım (CC)! Bize umduğumuzun fevkinde ve hiçbir gönlün düşünemediği ölçüde ver. Ey Sen ki karşılıksız verensin, çokça cömertsin! İstekleri karşılarsın! Verdiğine kimse mani olamaz, men ettiğin şeyi hiç kimse veremez. Hükmettiğin şeyi hiç kimse reddedemez; kararı bağladığın şeyi hiç kimse değiştiremez. Sapıttığın kimse için hiçbir yol gösterici bulunmaz; hidayete eriştirdiğini de hiçbir kimse sapıttıramaz. Çünkü ancak Sen hükmedersin ve kimse Senin üzerine hüküm veremez. Hiçbir baht ve makam sahibi fayda veremez; baht ve makam Sendendir. Senin ayakta tuttuğunu kimse oturtamaz. Merhamet ettiğine kimse azab edemez. Kimin kalb gözünün önünden hicabı kaldıracak olursan artık onu perdeleyen bulunmaz. Kime inayet nazarıyla bakacak olursan onun günah üzüntüleri kalmaz. Kimi koruyacak olursan günah kir ona yapışmaz. Hakikat Sen hem emrettin, hem men ettin. İbadet-u taate karşı hiçbir kuvvetimiz, günahtan kaçınmaya da gücümüz yoktur, ancak Seninle güç ve kuvvetimiz olabilir.

 

Kendi kuvvetinle bizi taat üzere kuvvetlendir, güç ve kudretinle de bizi günahtan uzaklaştır, taki Sana Senin taatinle yaklaşabilelim, Senin ma’siyetinden uzaklaşabilelim ve muhabbetten doğan hidayetin vasfına gire. bilelim, Sana kulluk adabı üzere olalım, Rububiyyetin celaliyle itaatkar olalım!

 

Allah’ım (CC)! Dilimizi zikrinle meşgul eyle, organlarımızı Sana şükretmekle ayakta tut, canlarımızı Senin emrine kulak verip itaat eder kıl. Bizi kendi mekrinden güvene kavuştur ve tamamen güvene de kavuşturma, taki Senin izzetinin azametini durmadan dinleyip itaat üzere bulunalım. Senin heybetinin satvetinden hep korku üzere bulunalım. Çünkü büyük zararı göze alanlardan başkası Allah’ın (CC) mekrinden emin olmaz.

 

Allah’ım (CC), bizi nefislerimizin şerrinden, amellerimizin gösterişinden ve şeytanın hilesinin şerrinden kurtarıp emniyete kavuştur. Bizi has dostlarından eyle, o dostların ki şeytanın onlar üzerinde hiçbir saltanatı yoktur. Çünkü şeytanın ancak, kendisinden tevfik nurunu aldığın kimse üzerinde kuvvet ve hükümranlığı olabilir. Ve o, ancak Senin gaflet ile örttüğün gönüllere yaklaşabilir; hakir görüp uzaklaştırdığın kalblere el uzatabilir.

 

Ey İlahımız (CC)! Kulun ne gibi bir hilesi olabilir? Sen onu oturtacak olursan, sen onu uzaklaştıracak olursan onun ne gibi bir vuslatı tahakkuk edebilir. Her türlü davranışlar ancak Senin müsaadenle olur. Kulun dönüp dolaşacağı ve varıp yatacağı yer ancak Senin ilminle sabit olur. O halde her türlü davranışlarımızı kendine doğru çevir; şükrümüzü kendine has kıl; Sana yönelmekle bütün yönlerimizi ve onlarla olan ilgimizi kes; her hususta güvenimizin Sana olmasını sağla. Her işin başı Sensin ve her şey er-geç Sana dönücüdür!

 

Ey İlahımız (CC)! Şüphesiz ki ibadet-u taat ve isyan ile günah, kulu içinde taşıyan iki gemidir, bunlar meşiet (irade) denizinde hareket halinde olup selamet ya da helak (mahvolma) sahiline doğru yaklaşmaktadırlar. Selamet sahiline ulaşan mutludur ve Sana yakındır. Helak (yok olma) sahiline ulaşan ise bedbahttır ve Senden uzakta kalıp azaba uğramıştır.

 

Allah’ım (CC), İbadet-u taat ile emreyledin. Günah ve isyandan da men eyledin; şüphesiz ki bu ikisinin de takdiri önceden sübuta eriştir.

 

Kul Senin tasarruf kabzende bulunuyor, yuları Senin elinde, onu bu ikisinden birine doğru çekip götürüyorsun. Kalbi Senin iki parmağın arasında bulunuyor, onu dilediğin gibi evirip çeviriyorsun!

 

Allah’ım (CC), kalblerimizi emrettiğin şeylere karşı sabit eyle; men ettiğin şeylerden de onu uzak bulundur! Çünkü kul için hiçbir güç ve kuvvet yoktur, ancak Seninle, senin kuvvetinle vardır. Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederiz. Senden başka ibadete layık kimse yoktur. Halkı iki kısım üzere yarattın ve onları iki fırkaya ayırdın. Biri Cennettedir, diğeri Cehennemdedir. İşte bu Senin hükmündür ve adalet ölçüleri içindedir. Takdirin haktır. Sırrın kapalıdır bu halk içinde. Bize nasıl bir muamele yapılacağını bilmiyoruz; Sen Sana layık olduğu şekilde bize muamele buyur. Bize bizim layık olduğumuz şekilde muamele etme; çünkü Sen korkulmaya layıksın ve bağışlamaya ehilsin!

 

Allah’ım (CC), Bizi hayırlı fırkadan eyle ve yolda (ebediyete açılan caddede) sağda yürüyenler arasında bulundur! Kendi rahmetinle bize merhamet eyle, kendi ismetinle bizi haram ve kötülüklerden koru; laki kurtuluşa erenlerden olalım. Bizi kendine irşad eyle, taki Sana vuslat peyda edenlerden sayılalım.

 

Şüphesiz ki benim dostum, o kitabı indiren Allah’tır (CC)ve O (CC), bütün salih kullara da velilik ediyor. Allah (CC) koruyuculann hayırlısıdır ve O (CC) merhamet edenlerin en çok merhamet edenidir. Allah’ın (CC) salat-u selamı Efendimiz Muhammed (SAV)’e olsun! O’nun (SAV) nuru yaratıklardan önce yaratılmıştır ve O (SAV) alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Halkdan gelip geçenler ve hayatta kalanlar, onlardan mutlu olanlar ve bedaht kalanlar sayısınca Efendimize (SAV) salat-ü selamlar olsun; öyle salat ki, sayıyı içine alır, sınırları kapsayıp kuşatır. Onun için ne bir had, ne bir sonuç vardır. Ebediyen devam etsin aralıksız sürüp gitsin.

 

Efendimize (SAV), Senin O’na (SAV) olan salatınla salat olsun, Senin devamınla devam etsin: Senin bekanla baki kalsın, onun için hiçbir nihayet olmasın! O’nun (SAV) al ve eshabına (RA), çoluk çocuğuna (RA) ve O’nun (SAV) yolunda olan hanedanına da salat-u selam olsun!

 

Hamd, alemlerin Rabbine (CC) mahsustur.. Amin, ya Mu’în! Bi rahmetike ya erhamerrâhimîn!

 

Kaynak:Füyuzat-ı Rabbaniyye

www.GAVSULAZAM.de

 

HOME              İNDEX        DERVİŞ

YOLUMUZ

       MAİL          NOT BIRAK
 
2003-2004, GAVSULAZAM.de.        Her Hakkı Mahfuzdur.