Dua, kulun ümit dalı ve Rabb'ine (cc) bağlılığının en güzel ifadesidir. Dua, mümin için eşi bulunmaz bir silah, ümit gecesinde hayırlı bir sabah, bela, şiddet ve felaket çemberinden kurtuluş ve ferahtır.

Dua , kulun şerefini artıran, iki alemde de yüzünü ak eden bir güzellik bulutu halinde rahmet katrelerini gönül toprağına döken en hayırlı şeydir.

 

                                 GERİ 

Ebu Ümame’den (RA) rivayet edildi: “Resul-i Ekrem  (SAV) Efendimiz yemekten sonra şöylece dua etmişlerdir:

‘Ya Rabb (CC)! Sana, pek çok, ve riya gibi şeylerden uzak ve yümn ü bereketi bulunan, nezd-i uluhiyyetinde makbul olup merdud olmayacak derece-i kemal-i ihlas üzere, ve hiç bir surette kafi görmeyeceğimiz ve daima yapmaya devam edeceğimiz ve hiç bir surette bırakmayacağımız ve kendisinden hiç bir vakit istiğna göstermeyeceğimiz bir hamd ile Sana hamdederiz. Sen bizim Rabbimizsin (CC); yani nimetin her türlüsü ile bizi besleyen, yaşatansın.”

Yine Ebu Ümame’den (RA) rivayet olunduğuna göre Nebiyy-i Ekrem (SAV) Efendimiz bir yemekten sonra şöyle dua etmişlerdir:

“Sana hamd ederiz ey Rabbimiz (CC)! Nimetinden müstağni değiliz. Her daim senin inam ve itamına; yani bize nimet verip yedirmene muhtacız. Bu taam da veda taamımız olmayıp daha çok hayırlı ömürler ihsan ile, nankörlük edilmeyen, daima şükür edilen nimet ver! Ey Rabbimiz (CC)!  Sana daima şükredeceğiz.”

Bir defasında da şöyle demişlerdir:

“Ya Rabb (CC)! Sana hamd ederiz. Bu hamdimiz Senin ihsan etmiş olduğun nimetlerine mukabil olamaz, ve senin azamet-i uluhiyyetin ve rububiyyetin hakkını ifaya asla kafi değildir. Sana gerektiği gibi hamdedemediğimiz için aczimizi arzederiz. Ey Rabbimiz (CC)! Zira nimetlerini saymak mümkün değildir.”

“Allah-ü Teala (CC) Hz.lerine hamdederiz. Bize kifayet edecek derecede yemek ve sair nimetlerini ihsan buyurdu. Yedirdi ve kanasıya içirdi. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin azamet ve uluhiyyetinin hakkı tamamiyla ifası kabil değildir. Ve A Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin sayılmayacak kadar çok nimetleri hiç bir suretle inkar edilemez.”

Nebiyy-i Ekrem  (SAV) Efendimiz yine buyurmuşlardır ki: “Sizden herhangi biriniz yemek yediğiniz zaman:

‘Ey Rabbimiz (CC)! Bunu bize mübarek ve bereketli kıl ve bize bundan hayırlısını yedir’ desin.
Bir şey içtiği vakit de:

‘Ey Rabbimiz (CC)! Bize bunu mübarek ve bereketli kıl ve bundan bize ziyadece ver’ desin ve, sütten başka hiç bir şey hem yemek, hem içecek yerine geçmez.” buyuruldu.

Yine Resul-i Ekrem (SAV) Efendimiz buyurmuşlardır ki: “Bir yemek yediğin ve bir içecek içtiğin zaman:

‘Allah’ın (CC) ismiyle ve Allah (CC) ile. O (CC) ki, ism-i Celal’i sayesinde ne yerde, ne de gökte hiç bir şey zarar veremez. Ya Hayy, ya Kayyum (CC)! dersen, o yediğin yahud içtinden sana hiç bir hastalık gelmez. İçinde zehir bile olsa’.”

Nebiyy-i Ekrem (SAV) Efendimiz yemekten sonra şöyle de dua ederlerdi;

“Daima yediren ve kendisine hiç yedirilmeyen, bizi doğru yola ulaşdırıp da doyuran ve suya kandıran ve hep güzel vesilelerle imtihan eden Allah’a (CC)hamdederiz. Ya Rabb (CC)! Sana hamdediyoruz, ve bu hamdimizi kafi görmüyoruz; ifa edilmiş saymıyoruz ve nankörlük etmiyoruz, nimetlerinin hiç birinden müstağni değiliz. Bize yemekten yediren, sudan içiren, çıplak iken giydiren, dalalette iken hidayet veren, görmezken gösteren ve bizi yarattıklarının pek çoğuna üstün kılan Allah’a (CC)hamd ederiz, çünkü hamd alemlerin Rabbi Allah’a (CC) mahsusdur.”[1]

Şu dua da yemekden sonra yapılan mesur dualardandır.

Resulullah (SAV) su içtikleri zaman:

“Bize tatlı soğuk su içiren ve günahlarımız sebebiyle onu içilmez tuzlu su yapmayan Allah’a (CC) hamdederiz.” derdi.

www.GAVSULAZAM.de


[1] Bu hadisler için kvs. el-Ezkar, 205 vd.; ile Hadis kitaplarının Et’ıme ve Eşribe bahisleri.

 

İNDEX

TASAVVUF

TEVBE-İ İSTİĞFAR

SELAT-U SELAM

KELİME-İ TEVHİD

 

© 2003-2004      www.GAVSULAZAM.de     Her Hakkı Mahfuzdur...