Hz. Muhammed (sav) Efendimiz, alemlere rahmet olarak gönderildiği halde, daima Allah-ü Teala (cc) Hz.leri'ne dua ederdi.ell.

Fahr-i Kainat (sav) Efendimiz, her türlü halde Allah'a (cc) dua eder, işlerini hayırlara tebdil etmesini O'ndan (cc) isterdi. Biz aciz ve günahkar kullara da yakışan, Hz. Resul (sav) Efendimizin bu güzel ameline iştirak etmek, dua etmek ve her türlü işlerimizde Allah-ü Teala (cc) Hz.leri'ne müracaat etmektir. Duaları kabul edecek olan Allah-ü Teala (cc) Hz.leridir.

 

                            GERİ

Abdullah bin Abbas’ın (RA) rivayetine göre Peygamber Efendimiz’in (SAV) dualarından bi­ri şu dua idi:

“Ya Rabb (CC)! Kalbimi nurlandır, gözümü nurlandır, kulağımı nurlandır, sağımı nurlandır, solumu nurlandır, üstümü nurlandır, altımı nurlandır, önümü nurlandır, arkamı nurlandır ve beni nur eyle (bir başka rivayette) benim damarlarımı nurlandır, etimi nurlandır, kanımı nurlandır, saçımı nurlandır, yüzümü nurlandır.”[1]

 

Mugire bin Şu’be’den rivayet olunduğuna göre Resul-i Ekrem’in (SAV) dualarından biri de şu idi:

 

“Başka bir ilah yok, ancak Allah (CC) var. O’nun (CC) şeriki yoktur. Mülk O’nundur (CC), hamd de O’nundur (CC). O (CC) her şeye kaadirdir. Allah’ım(CC) , Senin verdiğine engel olacak da yoktur, vermediğini verecek de yoktur. Ve servet sahibi olanlara servetleri sana karşı bir menfaat veremez. Yani servetine güvenerek sana asi olanları o servetleri kurtaramaz.”[2]

 

Abdullah bin Abbas’tan (RA) rivayete göre Resul-i Ekrem’e (SAV) bazı kimseler gelip: “İnsanlar; yani Ebu Süfyan ve arkadaşları sizinle muharebe etmek için adam ve silah toplamışlar, hazırlık yapmışlar. Onlara mukabele edecek derecede kudretiniz yoktur. Onlardan sakınınız.” diye korkutmak istediklerinde, bu söz mü’minlerin yakin imanlarını ve cesaretlerini artırıp, Nebiyy-i Ekrem (SAV) Efendimiz de:

 

‘Allah (CC) bize kafidir, O (CC) ne güzel vekildir!’ buyurdu. Mü’minler de böyle söylediler.”[3]

 

Enes bin Malik (RA) şöyle rivayet etti: “Resul-i Ekrem (SAV) Efendimiz’in çok kere duası:

 

 

“Ey Rabbimiz (CC), bize dünyada da iyilik, güzellik ver, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş azabından koru,” mealindeki dua idi.[4]

 

Ebu Musa el-Eş’ariden (RA) rivayete göre Resul-i Ek­rem (SAV) Efendimiz şöyle dua ederlerdi:

 

 

“Ya Rabb (CC), benim hatalarımı, bilmeden yapdıklarımı, işimde aşırı gitmemi, ve Senin benden çok iyi bildiğin hallerimi mağfiret eyle. Allah’ım (CC), benim latifeleşmelerimi, ciddiyet hallerimi, hataen ve kasden yaptıklarımı ve bende olan her şeyimi mağfiret eyle!”[5]

 

Ebu Hüreyre (RA) şöyle rivayet etti: “Resul-i Ekrem (SAV) Efendimiz şöyle buyurmuşlardır: ‘Her kim günde yüz kere:

 

 

derse o kimse için on köle azad etmiş sevabı verilir, yüz hasene yazılır, yüz günahı silinir, o gün akşam oluncaya kadar bu ona şeytana karşı siper olur. Hiç bir kimse ecir bakımından onu geçemez, ancak bunu ondan fazla söyleyen kimse müstesna.”[6]

 

“Ey, Rabbim (CC)! Gayb ilminle ve halk üzerine kudretinle, hayatı benim için hayırlı gördükçe beni yaşat, ölümü benim için hayırlı gördüğün zaman da beni vefat ettir. Ey Rabbim (CC)! Gizlide ve açıkta Senden haşyetini istiyorum. Rıza halinde de, gadab halinde de ihlas sözünden ayırmamanı istiyorum, fakirlikte de zenginlikte de i’tidalden ayırmamanı istiyorum. Senden tükenmez bir nimet, kesilmez bir göz ferahlığı (yüzde açıkça görülen neşe ve huzur) istiyorum. Senden beni kazana razı kılmanı, ölümden sonra yaşamanın serinliğini istiyorum. Senden yüzüne bakmanın lezzetini; Sana kavuşmanın şevkini istiyorum. Bütün bunları zarar vericinin zararından, sapdırıcı bir fitneden uzak olarak vermeni istiyorum. Ey Rabbim (CC)! Bizi iman ziynetiyle süsle, bizi doğru yolda olan hidayet rehberleri kıl.”[7]

 

“Ey Ebu Bekr’in (RA) kızı! Sana diğer duaları da için­de toplayan duaları söyleyeyim mi? Şöyle dua et:

 

“Ey Rabbim (CC)! Senden bildiğim ve bilmediğim hayrın hem çabuk, hem geç olanını istiyorum. Ey Rabbim (CC)! Re­sulünün (SAV) senden istediğini istiyorum, Resulünün (SAV) sana sığındığı şeyden ben de sana sığınıyorum. Allah’ım (CC)! Benim için kaza ettiğin şeyin akibetini doğru yola ulaştır.”[8]

“Sana bir kısım sözler öğreteyim mi ki, Allah-ü Teala (CC) kimin hayrını murad ederse onları ona öğretir, sonra ebediyyen unutturmaz. De ki:

 

 

“Ey Rabbim (CC) ! Ben zayıfım, rızan yolunda benim zaafımı kuvvetlendir. Beni nasiyemden tutup hayra sevk et. İslam’ı rızamın en son noktası kıl. Ey Rabbim (CC)! Ben zayıfım, beni kuvvetlendir. Ben zelilim beni aziz kıl. Ben sana muhtacım, beni rızıklandır.”[9]

 

“Ey Rabbim (CC)! Acizlikten, tenbellikten, korkaklıktan cimrilikten, eli kolu dökülür derecede takatsızlıktan kasvetten, gafletten, zilletten, azlıktan, meskenetten sana sığınırım. Fakirlikten, küfürden, fısktan, şekavetten, nifaktan, yapdığını insanların duyması ve medh etmeleri için yapmaktan, riyadan, sana sığınırım. Sağırlıktan, dilsizlikten, delilikten, cüzzamdan, abraslıktan ve kötü hastalıklardan sana sığınırım.”[10]

 

Resulullah (SAV) duasında: ‘Ey Rabbim (CC)! Beni, iyilik ettiği zaman sevinen, kötülük ettiği zaman istiğfar edenlerden kıl’.”[11] derdi.

 

Hz. Enes İbnu Malik (RA) anlatıyor: “Resülullah  (SAV) şu duayı çok yapardı:

‘Ey kalbleri çekip çeviren Rabbim! Kalbimi dinin üzere sabit kıl’.”[12]

“Bir adam: ‘Ey Allah’ın (CC) Resülü (SAV)! Biz sana iman ettiğimiz ve senin getirdiklerini tasdik ettiğimiz halde bizim (akibetimiz) için korkuyor musun?’ dedi. Aleyhissalatu vesselam adama şu cevabı verdi: ‘Kalpler, muhakkak ki Rahman’ın (CC) parmaklarından iki parmağı arasındadır, onu (dilediği şekilde) döndürür’.”

Ravi der ki : “A'meş iki parmağını gösterdi.”

www.GAVSULAZAM.de


[1] Buhari, Deavat, 9; Müslim, Müsafirin, 181;

[2] Buhari, Ezan, 155, Deavat, 18; Müslim, Salat,193; Tirmizi, Salat, 108; Muvatta’, Kader, 8; İbn Hanbel, Müsned,3/87.

[3] Buhari.

[4] Bakara S. A.201.

[5] Buhari, Deavat, 60; Müslim, 70.

[6] Buhari, Ezan, 155; Tecrid-i Sarih Terc. 2/910-915.

[7] el-Camiu’s Sağir.

[8] İbn Mace, Dua, 4.

[9] Ramüzü’l-ehadis.

[10] Benzeri hadisler Buhari, Deavat, 39, vd.

[11] Camiu’s-Sağir.

[12] Tirmizi, Deavat, 85.

 

İNDEX

TASAVVUF

TEVBE-İ İSTİĞFAR

SELAT-U SELAM

KELİME-İ TEVHİD

 

© 2003-2004      www.GAVSULAZAM.de     Her Hakkı Mahfuzdur...