Dua, kulun ümit dalı ve Rabb'ine (cc) bağlılığının en güzel ifadesidir. Dua, mümin için eşi bulunmaz bir silah, ümit gecesinde hayırlı bir sabah, bela, şiddet ve felaket çemberinden kurtuluş ve ferahtır.

Dua , kulun şerefini artıran, iki alemde de yüzünü ak eden bir güzellik bulutu halinde rahmet katrelerini gönül toprağına döken en hayırlı şeydir.

 

                            GERİ

Nebiyy-i Ekrem (SAV) buyurmuşlardır ki:

 

 

“Allah’ım (CC)! Kabir azabından Sana sığınırım. Ateş azabından Sana sığınırım. Hayatın ve ölümün fitnelerinden Sana sığınırım. Deccalin fitnelerinden Sana sığınırım.”[1]

 

Sa’d bin Ebi Vakkas’tan (RA) rivayet olunduğuna göre Resulullah (SAV) Efendimiz şöyle istiaze ederlerdi:

 

 

“Allah’ım (CC)! Cimrilikden Sana sığınırım. Korkaklıktan Sana sığınırım. Erzel-i ömre bırakılmaktan (ömrün zayıf ve kötü kısmı ki, çocuk gibi olur, bildiği şeyi bilmez olur ve kendisine bunama arız olur) Sana sığınırım, dünya fitnesinden: Yani Deccal fitnesinden Sana sığınırım, kabir azabından Sana sığınırım.”[2]

 

Peygamberimiz (SAV): “Ve sizden erzel-i ömre bırakılanlar da vardır.”[3] mealindeki ayet-i celile nazil olduktan sonra Allah’a (CC) erzel-i ömürden de sığınmağa başladı.

 

Hazret-i Aişe’den (RA) rivayet olunduğuna göre Resul-i Ekrem (SAV) şöyle istiaze ederlerdi:

 

“Allah’ım (CC)! Tenbellikten, bunaklık vaki olacak derecede ihtiyarlıktan, ihtiyarlık çöküntüsünden, masıyet mahallerinde bulunmaktan, borçluluktan, kabir fitnesinden, kabir azabından, ateş fitnesinden, ateş azabından ve zenginlik fitnesinden Sana sığınırım. Fakirliğin fitnesinden de Sana sığınırım. El-Mesihud-Deccalin fitnesinden de Sana sığınırım. Allah’ım (CC)! Hatalarımı kar ve dolu suyu ile yıka. Beyaz bir elbiseyi temizlediğin gibi kalbimi de hatalardan temizle. Benimle hatalarımın arasını, maşrıkla mağribin arasını uzak kıldığın gibi uzak kıl.”[4]

 

Buhari’nin (RA) İbn Abbas’tan (RA) rivayet ettiğine göre Nebiyy-i Ekrem –(SAV) şöyle istiaze etmişlerdir:

 

 

“Ya Rabb (CC)! Senin izzet ve kudretine sığınırım ki, Senden başka hiç bir ilah yoktur. Ve Sen ölmezsin. Cin ve insanlar ise ölürler.”[5]

 

Cabir’den (RA) rivayete göre Nebiyy-i Ekrem (SAV) Efendimiz:

“Kuran’dan: ‘Ey Habibim! De ki, Allah Teala (CC) Hz.leri sizin üzerinize Nuh tufanı ve Kavm-i Luta taş yağdırdığı gibi sizin de üzerinize bir azab göndermeğe kaadirdir.’[6] mealindeki ayet-i celile nazil olduğu zaman: ‘Altınızdan, al-i Firavn’in boğulması ve Karun’un yere geçirilmesi gibi size azab etmeğe kadirdir’[7] mealindeki nazm-ı celilin kıraetinde yine: ‘Ya Rabb (CC)! Böyle bir azabdan zat-ı pak-i üluhiyyetine sığınırım!’ buyurdu. Yahud ‘Fırkalar ihtilafıyle mukatele ve muharebe zaruretlerine ve biriniz diğerinizin kılıncıyla katlolunmasına kaadirdir.’[8] mealindeki nazm-ı celilin kıraetinde ‘İşte bu bir dereceye kadar ehvendir, yahud biraz daha kolaydır’ buyurdu.”[9]

Başka bir hadis-i şerifde Resul-i Ekrem (SAV): “Ben Allah-ü Teala’dan (CC) ümmetimden dört şeyin kaldırılmasını istedim. Allah-ü Teala (CC) Hz.leri ikisini kaldırdı, ikisini kaldırmadı. Ümmetimi kavm-i Lut gibi semadan taş yağdırarak ve Karun’a yaptığı gibi yere geçirmekle helak etmemesi için dua ettim. Cenab-ı Hakk (CC) bu iki duamı kabul buyurdu. Fakat fırkalar ve hızibler ihtilafıyle aralarında mukatele ve muharebe ihtilatının ve yekdiğerinin kılıncıyle katl ve helak edilmeleri cihetinden de ref ve izalesi için dua ettim, kabul buyurmadı.”[10] demişlerdir.

Yani insanlar arasında ila yevmil-kıyam fırkalar ihtilafıyle veya ecnebi düşmanların tasallutuyle aralarında muharebe ve mukatele eksik olmayacak demektir.

 

“İblis yeryüzüne inince Allah’a (CC) şöyle dedi: ‘Ya Rabbi (CC)! Beni yeryüzüne indirdin ve koğulmuş birisi yapdın. Öyle ise bana bir ev ver. Allah-ü Teala (CC):

- ‘Hamam’, dedi.

- ‘Bana bir de meclis ver’, dedikde;

- ‘Çarşılar ve yol kavşakları’, dedi.

- ‘Bana içecek ver’, dedi.

- ‘Her sekir veren şey’, dedi.

- ‘Bana müezzin ver’, dedikte:

- ‘Çalgıcılar’, dedi.

- ‘Bir de Kuran ver’, dedikde:

- ‘Şiir’, dedi.

- ‘Kitab ver’ dedikte:

- ‘İnsanların vücudlarına yaptırdıkları dövmelerdir’, dedi.

- ‘Bana bir söz ver’, dedikde:

- ‘Yalan sözler senin sözlerindir’, dedi.

- ‘Bana bir peygamber ver’ dedikte;

- ‘Kahinler’, dedi.

- ‘Tuzak ver’, dedikde:

- ‘Kadınlardır’,[11] dedi. “İblisin köpeğin hortumu gibi bir hortumu vardır. Onu Ademoğlunun kalbine sokar ve durmadan şehvetleri, lezzetleri hatırlatır ve Rabbi (CC) hakkında şüpheye düşürmek gayretiyle vesvese verir. Kul:

Deyince şeytan kalbinden hortumunu çeker.”[12]

 

“Ben bir söz biliyorum ki, onu öfkelenmiş bir kimse söylerse öfkesini giderir: Bu söz:

‘Ey Rabbim (CC)! Koğulmuş şeytanın şerrinden sana sığınırım’.”[13] sözüdür.

 

“Şöyle de: ‘Ey Rabbim (CC)! Kulağımın şerrinden, gözümün şerrinden, dilimin şerrinden, kalbimin şerrinden ve menimin şerrinden sana sığınırım’.”[14]

 

“Gecenin evvelinde ve gündüzün evvelinde şu dua ile dua eden kulu Allah-ü Teala (CC) İblisten korur:

“Sanı yüce, bürhanı büyük, kudreti şiddetli Allah’ın (CC) adiyle. Allah (CC) ne dilerse o olur. Şeytandan Allah’a (CC) sığınırım.”[15]

 

“Belanın sizi ezmesinden, şakavetin çukuruna düşmekten, kötü kazaya uğramaktan ve düşmanların şamatasından Allah’a sığının.”[16]

 

“Cehennemden Allah’a (CC) sığınınız. Kabir azabından Allah’a (CC) sığınınız. Mesih Deccalin fitnesinden Allah’a (CC) sığınınız. Hayatın ve ölümün fitnesinden Allah’a (CC) sığınınız.”[17]

 

“Allah’a (CC) sığınanların sığınma vasıtalarının efdalini söyleyeyim mi? Felak ve Nas sureleridir.”[18]

 

“Şu yaptığım tavsiyeyi işitmene hiç de bir mani yokdur: Sabah ve akşama çıktığında de ki:

‘Ey Hayy u Kayyum olan Rabbim! Rahmetine tevessül ediyorum ve benim her halimi ıslah etmeni istiyorum. Göz açıp yumuncaya kadar da olsa beni kendime (nefsime) bırakma’!”[19]

www.GAVSULAZAM.de


[1] Buhari, Ezan, 149

[2] Buhari, Tefsir, Sure: 16

[3] Nahl S. A.70

[4] Buhari, Deavat, 39.

[5] Buhari, Eyman, 13, Tevhid, 7; Müslim, Zikr, 68.

[6] Enam S. A.65.

[7] Enam S. A.65.

[8] Enam S. A.65.

[9] Buhari, Tefsir-u sure, 6.

[10] Ramuzul-ehadis.

[11] Ramuzul-ehadis.

[12] Ramuzul-ehadis.

[13] Buhari, Bedül-halk, II; Müslim, Birr, 109, 110; Ebu Davud, Salat, 109.

[14] Nesei, İstiaze, 4.

[15] Ramuzul-ehadis.

[16] Buhari, Kader, 13.

[17] Ramuzul-ehadis.

[18] Ramuzul-ehadis.

[19] Ramuzul-ehadis.

 

İNDEX

TASAVVUF

TEVBE-İ İSTİĞFAR

SELAT-U SELAM

KELİME-İ TEVHİD

 

© 2003-2004      www.GAVSULAZAM.de     Her Hakkı Mahfuzdur...