Dua, kulun ümit dalı ve Rabb'ine (cc) bağlılığının en güzel ifadesidir. Dua, mümin için eşi bulunmaz bir silah, ümit gecesinde hayırlı bir sabah, bela, şiddet ve felaket çemberinden kurtuluş ve ferahtır.

Dua , kulun şerefini artıran, iki alemde de yüzünü ak eden bir güzellik bulutu halinde rahmet katrelerini gönül toprağına döken en hayırlı şeydir.

 

 

Numan İbnu Beşir (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV): ‘Dua ibadetin kendisidir’ buyurdular ve sonra şu ayeti okudular. (Mealen): ‘Rabbiniz (CC): Bana dua edin ki size icabet edeyim. Bana ibadet etmeyi kibirlerine yediremeyenler alçalmış olarak cehenneme gireceklerdir.’ buyurdu.”[1] (Gafır 60).

İbnu Ömer (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) buyurdular ki: ‘Kime dua kapısı açılmış ise ona rahmet kaıları açılmış demektir. Allah’a (CC) taleb edilen (dünyevi şeylerden) Allah’ın (CC) en çok sevdiği afiyettir. Dua, inen ve henüz inmeyen her çeşit (musibet) için faydalıdır. Kazayı sadece dua geri çevirir. Öyle ise sizlere dua etmek gerekir’.”[2]

Ubade İbns-Samit (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) buyurdular ki: "Yeryüzünde, masiyet veya sıla-i rahmi koparıcı olmamak kaydıyla Allah’tan (CC) bir talepte bulunan bir Müslüman yoktur ki Allah (CC) ona dilediğini vermek veya ondan onun mislince bir günahı affetmek suretiyle icabet etmesin’.”[3]

Ebud-Derda (RA) anlatıyor: ‘Resul-i Ekrem (SAV), (bir gün) sordu: ‘En hayırlı olan ve derecenizi en ziyade artıran, melikinizin yanında en temiz, sizin için gümüş ve altın paralar bağışlamaktan daha sevaplı, düşmanla karşılaşıp boyunlarını vurmanız veya boyunlarınızı vurmalarından sizin için daha hayırlı olan amelinizin hangisi olduğunu haber vereyim mi ?’ ‘Evet! Ey Allah’ın (CC) Resulü (SAV)!’ dediler. ‘Allah’ın (CC) zikridir!’ buyurdu.”[4]

Hz. Enes (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) buyurdular ki: ‘Allah-ü Teala (CC) Hz.leri şöyle seslenir: ‘Beni bir gün zikreden veya bir makamda benden korkan kimseyi ateşten çıkarın!’.”[5]

Hz. Muaz (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) buyurdular ki: ‘Akşamdan (abdestli olarak) temizlik üzere zikrederek uyuyan ve geceleyin de uyanıp Allah’tan (CC) dünya ve ahiret için hayır taleb eden hiç kimse yoktur ki Allah (CC) dilediğini vermesin’.”[6]

Hz. Cabir (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) buyurdular ki: ‘Bir kimse evine veya yatağına girince hemen bir melek ve bir şeytan alelacele gelirler. Melek: ‘Hayırla aç!’ der. Şeytan da: ‘Şerle aç! der. Adam, şayet (o sırada) Allah’ı (CC) zikrederse melek Şeytanı kovar ve onu korumaya başlar. Adam uykusundan uyanınca, melek ve şeytan aynı şeyi yine söylerler. Adam, şayet: ‘Nefsimi, ölümden sonra bana geri iade eden ve uykusunda öldürmeyen Allah’a (CC) hamdolsun. İzniyle yedi semayı arzın üzerine düşmekten alıkoyan Allah’a (CC) hamdolsun’ dese bu kimse yatağından düşüp ölse şehit olur, kalkıp namaz kılsa faziletler içinde namaz kılmış olur’.”[7]

Hz.Enes (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) buyurdular ki: “Allahı zikreden bir cemaatle sabah namazı vaktinden güneş doğuncaya kadar birlikte oturmam, bana İsmail’in (AS) oğullarından dört tanesini azad etmemden daha sevgili gelir. Allah’ı (CC) zikreden bir cemaatle ikindi namazı vaktinden güneş batımına kadar oturmam dört kişi azad etmemden daha sevgili gelir’.”[8]

Hz. Ebu Hüreyre (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) buyurdular ki: ‘Her gece, Rabbimiz (CC) gecenin son üçte biri girince, dünya semasına iner ve; ‘Kim bana dua ediyorsa ona icabet edeyim. Kim benden bir şey istemişse onu vereyim, kim bana istiğfarda bulunursa ona mağfirette bulunayım.’ der.”

Rivayetin Müslimdeki bir vechi şöyle: “Allah-ü Teala (CC) gecenin ilk üçte biri geçinceye kadar mühlet verir. Ondan sonra yakın semaya inerek şöyle der: ‘Melik benim, Melik benim. Kim bana dua edecek?’.”[9]

Ebu Ümame (RA) anlatıyor: “Derdi ki: ‘Ey Allah’ın (CC) Resulü (SAV)! En ziyade dinlenmeye (ve kabule) mazhar olan dua hangisidir?’ ‘Gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan dualardır!’ diye cevap verdi.”[10]

Hz. Enes (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) buyurdular ki: ‘Ezanla kaamet arasında yapılan dua reddedilmez (mutlaka kabule mazhar olur.).’ ‘Öyleyse,’ dendi, ‘ey Allah’ın (CC) Resulü (SAV), nasıl dua edelim?’ ‘Allah’tan (CC), dedi, dünya ve ahiret için afıyet isteyin!’.”[11]

Sehl İbnu Sad (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) buyurdular ki: ‘İki şey vardır, asla reddedilmezler: Ezan esnasında yapılan dua ile, insanlar birbirine girdikleri savaş sırasında yapılan dua’.”[12]

Ebu Hüreyre (RA) anlatıyor: “Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: ‘Kul Rabbine (CC) en ziyade secdede iken yakın olur, öyle ise (secdede) duayı çok yapın’.”[13]

Yine Ebu Hüreyre (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) anlatıyor: ‘(Allah’ın cc. kabul ettiği) üç müstecab dua vardır, bunların icabete mazhariyetleri hususunda hiç bir şekk yoktur. Mazlumun duası, müsafirin duası, babanın evladına duası’.”[14]

Abdullah İbnu Amr İbnil-as (RA) anlatıyor: “Resulullah (SAV) buyurdular ki: ‘İcabete mazhar olmada gaib kimsenin gaib kimse hakkında yaptığı duadan daha süratli olanı yoktur’.”[15]

www.GAVSULAZAM.de


[1] Tirmizi, Tefsir, Gafir, (2973); Ebu Davud, Salat 358, (1479). Metin Tirmiziye aittir.

[2] Tirmizi, Daavat 112, (3542).

[3] Tirmizi, Daavat 126, (3568).

[4] Tirmizi, Daavat 6, (3374); Muvatta, Kuran 24.

[5] Tirmizi, Cehennem 9, (2597).

[6] Ebu Davud, Edeb 105, (5042).

[7] Rezin üstteki Hadise ilavesidir.

[8] Ebu Davud, İlm 13, (3667).

[9] Buhari, Tevhid 35, Teheccüd 14, Daavat 13, Müslim,Salatu1-Müsafırin 166, (758); Muvatta, Kuran 30, (1,214); Tirmizi, Daavat 80, (3493); Ebu Davud, Salat 311, (1315).

[10] Tirmizi, Daavat 80.

[11] Ebu Davud, Salat 35, (521); Tirmizi, Salat 46, (216), Daavat 138, (3588, 3589).

[12] Muvatta, Nida 7, (1, 70); Ebu Davud, Cihad 41, (2540).

[13] Müslim, Salat 215, (482); Ebu Davud, Salat 152, (875).

[14] Tirmizi, Birr 7, (1906); Cennet 2, (2528), Daavat 139, (3592); Ebu Davud, Salat 364, (1536); İbnu Mace, Dua 11, (3862).

[15] Tirmizi, Birr 50, (1981), Ebu Davud, Salat 364, (1535); Müslim, Zikr 88, (2733); Buhari, Mezalim 9.

 

İNDEX

TASAVVUF

TEVBE-İ İSTİĞFAR

SELAT-U SELAM

KELİME-İ TEVHİD

 

© 2003-2004      www.GAVSULAZAM.de     Her Hakkı Mahfuzdur...