İNDEX

GAVSULAZAM

SİLSİLE

ONİKİ İMAMLAR

YOLUMUZ

Dünya denilen şey bir ağulu (zehirli) yılandır. Kendisine yaklaşanı sokar, helak eder. Akıllı kimseler, bu dünyanın azından da, çoğundan da kendilerini çektiler. Onların nazarında dünya ile meşguliyet, o zehirli yılan ile meşguliyet gibidir. Yılanın insanın koynuna girip de zarar vermemesi enderdir. Bunun tek kurtuluşu, çaresi panzehir olan tiryakı yanında bulundurmaktır. Soktuğu anda o tiryakı tatbik etmek gerekir. Bunun ilacı bundan başkası değildir.

Dünya bizim üzerimize gelip kendi muhabbetini gönlümüze yerleştirmek istedikçe, elimizde bulunan dünya malını fakir fukaraya vermeliyiz.

Bir gün yolda giderken Hasan-ı Basri (RA) Hz.leri, Hz. Rabia Hatuna  (RA) rastladı. Avuçlarını yummuş, yoluna devam etmekteydi. Kendisine: “Ya ahiret hatunu! Bu avuçlarındaki nedir?” der. Hz. Rabia Hatun (RA) dedi ki: “İki akçeye ipliğimi sattım. Onun parasını iki avucuma aldım giderim.”

Hasan-ı Basri (RA) Hz.leri dedi ki: “Ya ahiret hatunu! Onların ikisini bir avucuna alsan da öbür eline de bir tesbih alarak, ‘Allah Allah’ diyerek yoluna devam etsen daha iyi olmaz mı?”

Rabia Hatun buyurdu ki: “Ya Şeyh! Bunların ikisi bir araya gelince fitne çıkarırlar, kişiye Allah’ı (CC) unuttururlar. Bu sebeple ikisini bir araya getirmekten korkarım. Gönlüme yük ve tasa olmalarından korkuyorum. Bunların ikisi bir araya gelirse gönlümden Allah (CC) muhabbetini çıkarırlar. Bana fitne ve hile yaparlar. Bu sebepten ben bunların ikisini bir araya getirmem.”

Allah-ü Teala (CC) Hz.leri, habibi Muhammed Mustafa’yı (SAV) miraca davet ettiğinde (Cenneti) donatarak huriler, gılmanlar ve melekleri sağ yanına getirdi. Dünyayı da bütün süs ve püsleriyle donatıp sol yanma getirdi. İki cihanın fahri Hakk Teala’nın (CC) habibi ve bütün Peygamberlerin (AS) sultanı (SAV) Efendimiz orada asla her ikisine de bakmadı. Lakin dünyaya dedi ki: “Ey hileci, vefasız, acı tatlı şeyleri gösteren, buğdayı gösterip kepek satan ve ey düşmanla dostu bir tutucu, ey ahdinde durmayan, velileri aldatan, kafirleri ayaklar altında sürükleyen! Benim kardeşlerim, ümmetlerim sana gönüllerini kaptırdılar. Lakin üç talak ile seni boşamakta gecikmediler. Ben seni istemedim. Seninle nikah dahi kıymadım ki seni boşayayım. Yürü git, yanıma gelme, gözüme gözükme. Beni ve benim yolumda gidenleri sen kendine uyduramazsın. Benim gerçek ümmetlerim asla sana boyun eğip aldanmazlar.”

Böylece huzurundan dünyayı kovdu. Yine Efendimiz (SAV) demiştir ki: “Bu hususta söyleyeceklerimi hep söylersem söz uzar. Maksadım dünyanın zem edildiğini bildirmektir.” Dedikten sonra uçmağa niyetlendi. Bu esnada Allah-ü Teala (CC), Efendimize (SAV) nazar edip buyurdu ki: “Cennet senin aşkındır, seni sevenlerin yeridir.” Efendimiz buyurdu ki: “Ya Rabbi (CC)! Ben Cennete değil, Sana muhtacım, benim arzum Senin hasretindir. Ben Seni görmek isterim. O gözü ben Seni görmek için saklar dururum. Senin tecelliyatım görmek için, onu Cennete baktırmak için sakladım.

Bunun üzerine Hakk Teala (CC) buyurdu ki: “Ey Habibim (SAV)! Kuş, kanadıyla; er olanlar da himmetiyle ermek istediklerine ererler. Eğer sen Cennete aldansa idin onunla kalırdın. Cennete aldanmadığın ve dünyaya meyletmediğin için sen benim didarıma (cemal) layıksın.”

Ey aziz kardeşim! Sen de hakiki ümmet isen o habibin (SAV) yürüdüğü yoldan yürü. Efendimiz (SAV) cihana aldanmadı. Sen ne oluyorsun ki bu dünyayı istersin ve ona aldanmaya doğru gidersin. Gel himmetinin kanadını aç ve iki cihandan öte uç. Hakk’ın (CC) cemalini görmek için can gözünü aç. Allah’ın (CC) didarını görmeye aşık, Hakk’a (CC) talip isen sana evvela lazım olan husus odur ki: Allah’tan (CC)  korkmalısın. Korku insanı doğruluğa sevk eder. Şevke alıştırır. Şevk de aşka teşvikçidir. Aşk da insanı Allah’a (CC) ulaştırır.

Nitekim Şeyh Zünnun-ı Mısri’ye (KS) sordular: “Allah-ü Teala’ya (CC) ne ile ulaştın?” Cevap verip dedi ki: “Korku ile hasta oldum, şevkle yandım. Aşkla öldüm. Allah-ü Teala (CC) ile dirildim. Sonra bu mertebeye eriştim. Kişiye korku şart imiş. Kendine korkuyu adet edinmek gerekmiş. Zira insanda korku olmayınca dünyayı terk edemez.”

Hakk Teala (CC) Kuran-ı Kerim’de şöyle buyurur: "Muhakkak ki takva sahibi olanlar (her türlü kederden) emin bir yerdedirler.”[1]

Kaynak: Dön Allah'a ve Resûle, Özün Özü, Sıddık Naci Eren

www.GAVSULAZAM.de


[1] Duhan S. A.51

 

(C) 2003 - 2004     www.GAVSULAZAM.de    Her hakkı mahfuzdur...
Ana Sayfa    |    Misafir Defteri    |    Bize Yazın