TUL-İ EMEL

Kalb hastalıklarından biri de "Tul-i Emel"dir... Tul-i Emel, zevk ve safa sürmek için çok yaşamayı istemektir.

İbadet yapmak için çok yaşamayı istemek, tul-i emel olmaz. Tul-i emel sahipleri, ibadetleri vaktinde yapmazlar. Tevbe etmeyi terk ederler. Kalbleri katı olur. Ölümü hatırlamazlar. Vaaz ve nasihatten ibret almazlar...


Hadis-i şerifde, “Lezzetlere son veren şeyi çok hatırlayınız” buyuruldu. Hadis-i şerifde, “Ölümden sonra olacak şeyleri bildiğiniz gibi, hayvanlar da bilselerdi, yemek için semiz hayvan bulamazdınız” ve “Gece ve gündüz ölümü hatırlayan kimse, kıyamet günü şehidler yanında olacaktır” buyuruldu. Tul-i emel sahibi, hep dünya malına ve mevkiine kavuşmak için ömrünü harcar, ahıreti unutur. Yalnız zevk ve safasını düşünür. Çoluk çocuğunun bir senelik gıdasını hazırlamak, uzun emel olmaz. Bir senelik nafakaya “Havayıc-i aslıyye” denir. Lüzumlu eşyadan sayılır. Nisab hesabına katılmaz. Buna malik olan, zengin sayılmaz. Buna malik olmayan bekar kimsenin kırk günlük gıda maddesi saklaması caizdir. Daha fazla saklamaları tevekkülü bozar. Hadis-i şerifde, “İnsanların en iyisi ömrü uzun ve ameli güzel olan kimsedir” ve “İnsanların en kötüsü, ömrü uzun, ameli kötü olandır” ve “Ölmek istemeyiniz. Kabr azabı çok acıdır. Ömrü uzun olup islamiyyete uymak, büyük saadettir” ve “Müslümanlıkta beyazlaşan kıllar, kıyamet günü nur olacaktır” buyuruldu.

 

Tul-i emelin sebebleri, dünya zevklerine düşkün olmak ve ölümü unutmak ve sıhhatine, gençliğine aldanmaktır. Tul-i emel hastalığından kurtulmak için, bu sebebleri yok etmek lazımdır. Ölümün her an geleceğini düşünmelidir. Sıhhatin, gençliğin ölüme mani olmadıklarını unutmamalıdır. Çocuklardaki ve gençlerdeki ölüm sayısının yaşlılardaki ölüm sayısından çok olduğunu istatistikler göstermektedir. Çok hastaların iyi olup yaşadıkları, çok sağlam kişilerin çabuk öldükleri her zaman görülmektedir. Tul-i emel sahibi olmanın zararlarını ve ölümü hatırlamanın faidelerini öğrenmelidir. Hadis-i şerifde, “Ölümü çok hatırlayınız. Onu hatırlamak, insanı günah işlemekten korur ve ahırete zararlı olan şeylerden sakınmaya sebeb olur” buyuruldu.

 

Eshab-ı Kiram’dan Bera bin Azib  (RA) diyor ki, bir cenazeyi götürdük. Resulullah (SAV),  kabr başına  oturdu.  Ağlamaya  başladı. Mübarek gözyaşları toprağa damladı. Sonra, “Ey kardeşlerim! Hepiniz buna hazırlanınız” buyurdu.

 

Ömer bin Abdülaziz (RA), bir alimi görünce, nasihat istedi. O da, “şimdi halifesin, istediğin gibi emr edersin. Yarın öleceksin”, dedi. “Biraz daha söyle” deyince, Adem aleyhisselam’a kadar, bütün dedelerin ölümü tattı. Şimdi sıra şana geldi”, dedi. Halife, uzun zaman ağladı.

 

Hadis-i şerifde, “İnsanlara vaiz olarak ölüm yetişir. Zenginlik isteyene, kaza ve kadere iman etmek yetişir” buyurdu ve “İnsanların en akllısı, ölümü çok hatırlayandır. Ölümü çok hatırlayan insana, dünyada şeref, ahırette yüksek dereceler nasib olur” ve “Allah-ü Teala’dan (CC) haya ediniz. Başkalarına kalacak olan şeyleri toplamakla vaktinizi gayb etmeyiniz. Kayuşamıyacağınız şeyleri ele geçirmek için uğraşmayınız. İhtiyacınızdan fazla binalar yapmakla hayatınızı harcamayınız” ve “Evlerinizi haram malzeme ile yapmayınız. Dininizin ve dünyanızın harab olmasına sebeb olur” ve çok sevdiği Üsame bin Zeyd’in (RA) bir ay sonra ödemek üzere yüz altına bir köle satın aldığını işitince, “Siz buna hayret etmediniz mi? Üsame tul-i emel sahibi olmuş” buyurdu.

 

İhtiyaç maddelerinin veresiye de alınmaları caizdir. Bir hadis-i şerifde, “Cennete gitmek istiyen, uzun emel sahibi olmasın. Dünya işleri ile uğraşması ölümü unutturmasın. Haram işlemekte Allah’tan (CC) haya etsin” buyurdu. Haram olan lezzetlerin içinde yaşamak için uzun emel sahibi olmak haramdır. Mubahlarla lezzetlenmek için tul-i emel sahibi olmak, haram değil ise de, iyi değildir. Çok yaşamayı değil, sıhhat ve afiyet ile yaşamayı istemelidir.


www.GAVSUALAZAM.de

© 2003-2004   www.Gavsulazam.de   Her Hakki Mahfuzdur.