DEDİ-KODU KANSER HASTALIĞI GİBİDİR

Bir kimsenin gıyabında hoşlanmayacağı bir söz söylemek, çekiştirmek...

Gıybet, bir kimsenin arkasından hoşuna gitmeyecek şeyleri söylemek, başka bir deyimle, kendiimze söylendiği zaman hoşlanmayacağımız bir şeyi din kardeşimiz hakkında arkasından konuşmamız anlamına gelir. Halk arasında dedi-kodu, gıybet ile aynı anlamda kullanılır..


Gıybet, din kardeşinin işitince üzüleceği bir kusurunu arkasından söylemekdir. Yani belli bir mü’minin aybını, onu kötülemek için arkasından söylemek, gıybet olur. Mesela, bedeninde, nesebinde, ahlakında, işinde, sözünde, dininde, dünyasında, hatta elbisesinde, evinde bulunan bir kusur arkasından söylendiği zaman, bunu işitince üzülürse, gıybet olur.

 

Kapalı söylemek, işaret ile,hareket ile bildirmek, yazı ile bildirmek de, hep söylemek gibi gıybetdir. Bir müslümanın günahı ve kusuru söylendikde, elhamdülillah biz böyle değiliz demeleri, gıybetin en kötüsü olur. Birisinden bahs edilirken, elhamdülillah, Allah (cc) bizi hayasız yapmadığı gibi, onu kötülemek, çok çirkin gıybet olur.

 

“Falanca kimse çok iyidir, ibadetde şu kusuru olmasa, daha iyi olurdu” demek gıybet olur. Bid’atleri, mezhebsizliği yayarak ve aşikare günah işlemeğe devam ederek, müslümanların doğru yoldan ayrılmalarına sebeb olanı, bunun zararından korunmaları için müslümanlara tanıtmak gıybet olmaz ise de bunu fitneye sebep olmayacak şekilde bildirmelidir.

 

Gıybet kanser gibidir. Girdiği vücud iflah etmez. Bugün insanların çoğunun gıybet kanserine yakalandıkları müşahede edilmektedir. Bu gıybet afetinin salgın haline geldiği herkesce ma’lumdur. 

 

Allah-ü teala (CC) Kur’anı kerimin Hucurat suresi 12. ayeti kerimesinde, su-i zandan kaçınmayı emr etmekte, birbirini çekiştirmeyi men etmekde, gıybeti ölü kardeşinin etini yemeğe benzetmekdedir.

 

Bir Hadis-i Şerifte buyuruldu ki: “Mirac gecesi Cehennemi bana gösterdiler, etleri parça parça edilip, ağızlarına konduğu birtakım insanlar gördüm. Kendilerine bu kokmuş etleri yiyin diyorlardı. Bunların kimler olduğunu sual etdim. Cehennem meleklerinin reisi Malik, bunlar gıybet edenlerdir, gıybet edenler şeytanın dostlarıdır, dedi.”[1]

 

Bir gıybet edeni Allah-ü Teala (CC) on şey ile cezalandırır:

1- Rahmetinden uzak eder. 

2- Meleklerden uzak eder.

3- Taatini, iyiliklerini yok eder.

4- Resulullahın ruhunu ondan çevirir.

5- Allahü teala (CC) ona gadab eder.

6- Ruhunu teslim ederken onu baş aşağı eder.

7- Kabir azabını şiddetli eder.

8- Ölüm zamanında amellerini sevabsız bırakır.

9- Cehenneme yakın eder.

10- Cennetden uzak eder.”

 

“Bir kimseyi tiksindirecek bir sözü dinlemek, doğru olsa da o kimseyi gıybet olur.”

 

“Gıybet, insanın sevabını, iyi amellerini, ateşin kuru odunu yakdığı gibi yakar.”

 

“Kıyamet günü, bir kimsenin sevab defteri açılır. Ya Rabbi! Dünyada iken, şu ibadetleri yapmıştım. Sahifede bunlar yazılı değil, der. Onlar, defterinden silindi, gıybet etdiklerinin defterlerine yazıldı, denir.”

 

“Allah-ü teala (CC), Musa (AS)’a vahy eyledi ki, ‘Gıybet edip tevbe eden kimse Cennete en son gidecekdir. Gıybet edip, tevbe etmeyen kimse Cehenneme en önce girecektir’.”[2]

 

Gıybet, hem Allah (CC) huzurunda ve hem de insanların hakkı olması bakımından çok büyük mes’uliyeti mucib bir hata ve büyük bir günahdır.  Gıybet edenlerin dili, kıyamet günü feci bir manzara arz ederek bütün mahlukat arasında mahcub ve rezil olacakdır.

 

Gıybet söylemek veya dinlemek çalgıdan ve oyundan daha büyük günahdır. İbadetlerin sevabını yok eder. Zahmet çekerek, sıkıntılara katlanarak ibadet yapıp da, bunun sevabını yok etmek, akılsızlık, cahillik ve ahmaklık değil midir?

 

İbadetler Allahü tealaya (CC) arz olunurken bunları gıybet ve faidesiz sözlerle sahibimizin karşısına çıkarmak kadar edebsizlik olur mu?

www.GAVSUALAZAM.de


[1] Nurus Sakaleyn, C.5, S.493

[2] Zübdetül Vaizin. Adlı kitap; Dürretül Vaizin. 2.C .S.946-948

© 2003-2004   www.Gavsulazam.de   Her Hakki Mahfuzdur.