Dünyada iyi, faideli şeyler, kötü, zararlı şeylerle karışıktır. Saadete, rahat ve huzura kavuşmak için, hep iyi, faideli şeyleri yapmak lazımdır.

Allah-ü Teala (CC) çok merhametli olduğu için, iyi şeyleri kötülerden ayıran bir kuvvet yarattı. Bu kuvvete “akıl” denir.

 

Temiz ve sağlam olan akıl, bu işini, çok iyi yapar, hiç yanılmaz. Günah işlemek, nefse uymak, aklı ve kalbi hasta yapar.

İyiyi kötüden ayıramaz. Allah-ü Teala (CC), merhamet ederek, bu işi kendi yapmakta, iyi işleri Peygamberler (AS) vasıtası ile bildirmekte ve bunları yapmayı emr etmektedir.

 

Zararlı şeyleri de bildirip, bunları yapmayı yasak etmektedir.

Bugün, yeryüzünde, değiştirilmemiş, bozulmamış tek din vardır. O da islamiyyettir. Rahata kavuşmak için, islamiyyete uymak, yani müslüman olmak lazımdır. Önce kalb ile iman etmeli, sonra da, islamiyyetin emr ve yasaklarını öğrenmeli ve yapmalıdır. 

Allah-ü Teala (CC) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

 

“Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz?”[1]

 

“Sonra bunun arkasından yine kalbleriniz katılaştı, şimdi de taş gibi, ya da taştan da beter hale geldi. Çünkü taşlardan öylesi var ki; içinden nehirler kaynıyor, yine öylesi var ki, çatlıyor da bağrından sular fışkırıyor, öylesi de var ki, Allah (CC) korkusundan yerlerde yuvarlanıyor… Ve sizin neler yaptığınızdan Allah (CC) gafil değildir.”[2]

 

“Ey iman edenler, Allah’tan (CC) korkun. Herkes yarın için neyi takdim ettiğine baksın. Allah’tan (CC) korkun. Hiç şüphesiz Allah (CC), yaptıklarınızdan haberdardır.”[3]

 

Her şeyden önce, iyi bilinmelidir ki Allah (CC) korkusu, birtakım cahil insanların sandıkları gibi, yalnızca Peygamberlere (AS) ya da Velilere (AS) has özel bir üstünlük değil, tüm iman edenlerin kalplerinde taşıdıkları ve diğer tüm insanların da taşımaları gereken bir duygudur. Çünkü Allah (CC) Kuran’da Kendisi’nden korkulmasını emretmiştir.

 

Allah (CC) korkusu ise bu imtihan ortamında müminin en büyük dayanağı olacaktır.  Çünkü Allah (CC) korkusu kişiyi, her anında Allah’ın (CC) istediği gibi davranmaya, O’nu (CC) hoşnut etmeye çalışmaya, şeytanın ve nefsinin isteklerinden sakınmaya, onların hile ve oyunlarına karşı uyanık ve tedbirli olmaya sevk edecektir.

 

Bu da, insana kendi sınır tanımaz isteklerini uygulatmaya çalışan nefsin ve şeytanın hiç işine gelmeyen bir durumdur.

 

Bu sebeple şeytan ve nefsi, insanı en başta Allah (CC) korkusundan uzaklaştırmaya çalışır. Allah’tan (CC) korkmanın gereksiz, hatta yanlış olduğu, asıl önemli olanın Allah sevgisi (CC), kalp temizliği olduğu gibi telkinlerle onun Allah’tan (CC) korkup sakınmasını engellemek ister.

Oysa Kuran’ı okuyan şuurlu bir insan, şeytanın bu tür telkinlerinin hiçbir gerçekliği olmadığını, tamamen saptırma ve aldatma amacı taşıdığını rahatlıkla görür.

 

Zira Allah (CC), müminlere Kendisi’nden korkmalarını Kuran’da son derece açık bir biçimde emretmiştir. Bu emir Kuran’ın sayısız ayetinde yer alır. Bu ayetlerden birkaç örnek şöyledir :

“…Allah’tan (CC) korkun ve bilin ki Allah (CC), muhakkak cezası pek çetin olandır.”[4]

 

“…Allah’tan (CC) korkup sakının ve gerçekten bilin ki, siz O’na (CC) döndürülüp toplanacaksınız.”[5]

 

“…Allah’tan (CC) korkup sakının ve bilin ki, Allah (CC) herşeyi bilendir.”[6]

 

“… Allah’tan (CC) korkup sakının ve bilin ki, Allah (CC) yaptıklarınızı görendir.”[7]

 

“Ey iman edenler, Allah’tan (CC) korkup sakının ve (sizi) O’na  (CC) (yaklaştıracak) vesile arayın; O’nun (CC) yolunda cihad edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz.”[8]

 

Mümin her konuda olduğu gibi Allah’ın (CC) bu emrini de kayıtsız şartsız yerine getirmeye çalışacağı için, Kuran’dan habersiz cahil kimseler gibi, Allah’tan (CC) korkmanın gerekip gerekmediği, Allah (CC) korkusunun mu yoksa Allah (CC) sevgisinin mi önemli olduğu, Allah’ı (CC) seven bir kimsenin neden Allah’tan (CC) korkması gerekeceği gibi, şeytani kuruntu ve vesveselere kapılmaz.

 

Allah’tan (CC) korkmanın, tıpkı namaz kılmak, oruç tutmak gibi “farz kılınmış” bir ibadet olduğunu bilir ve bu ibadeti en güzel biçimde yerine getirmeye çalışır.

www.GAVSULAZAM.de


[1] Necm S. A.60

[2] Bakara S. A.74

[3] Haşr S. A.18

[4] Bakara S. A.196

[5] Bakara S. A.203

[6] Bakara S. A.231

[7] Bakara S. A.233

[8] Maide S. A.35

© 2003-2005    www.GAVSULAZAM.de    Her Hakkı Mahfuzdur...