Allah’ı (CC) aradığın zaman halkı yok bil. Halk arasına karıştığın zaman nefsini uzak tut. Halkı bırakıp Hakk’ı (CC) düşündüğün zaman varlığın sana yok olduğunu görürsün. Nefsini karıştırmadan halk arasına girersen adil olursun. Sana uyanlar da senden emin olurlar.

İç alemine çekildiğinde her şeyi bırak. Yalnız gir; o zaman asıl arkadaşını sır gözünle, bu gözlerden başka gözlerle hikmetten görürsün.

Nefsin erir; yerine Allah’ın (CC) emri gelir. O’na (CC) yakınlık gelir. O zaman görürsün. Bilgisizlik bilgi, uzak yakın; sessizlik huzur; korku ünsiyet olmuştur.

Ev şurada duran, sadece iki şey vardır: Yaradan ve yaradılan. Yaradanı (CC) kabul edersen geri kalanlara söyle:

- “Alemlerin sahibinden başkası benim düşmanımdır.”

Bu işler kolay bilinmez. Tadan bilir. Safrası bozuk olan tad alamaz. Ancak tedavi sonunda tadabilir.

Ey karşımda duran, dinle: İman sahibi yarar iş tutarsa nefsi iyiliğe döner. Kalbin anladığını anlar. Sonra sır olur. Sonra fena bulur. Daha sonra varlık olur.Dostlara kapılar açıktır. Nefsini yola getir, dost ol, oradan gir.

Ey şurada duran, dinle: Fena şey, yaratıkları Yaratana (CC) karşı görmektir. Tabiatın melek sıfatına bürünmesidir. Bir zaman sonra bu da yok olur; ilk yaratılış şeklini bulursun. İşte o zaman suyunu Hakk (CC) verir. Varlığında filizlenen ekeneği o eker. Eğer bunu istiyorsan İslam ol; Hakk’a (CC) bağlan. Sonra bu yolumuzu arzu et. Daha sonra ilahi ilimleri öğrenmeye koyul. Marifet yollarını bundan sonra ara. Bundan vücut bul; var ol, varlığın onunla olsun.

Zahid ol, ilk iş zahidliktir. Bu, bir anlık iştir. Vefa sahibi ol, bu da az zamanda elde edilir. Sonu olmayan güzel iş ise marifet yoludur.

 

Kaynak: Gavsulazam Abdulkadir-i Geylani (KSA), Fütûh-ul Gayb (Gizliden Sesler)

                           Her hakkı mahfuzdur... 2003-2005, WWW.GAVSULAZAM.DE