......................................................................
Gözeten, zapt eden, bütün varlık üzerinde gözcü, bütün işler murakabesi altında bulunan …
......................................................................

 

 

“Gözeten” manasına gelen “er-Rakîb” İsm-i Şerif’i Kur’an-ı Kerim’de üç yerde geçmekte. “Şüphesiz Allah üzerinizde gözeticidir.”[1] buyurur.

Bir günlük hayatımızın gizli kamerayla çekileceğini öğrensek o gün akşama kadar her türlü hareketimizi kontrol eder, hoşa gitmeyen şeyleri yapmayız.

“er-Rakîb”in bizi her an gözetim altında tuttuğuna iman etmemiz bizim her hareketimizi İslami kurallara uygun olarak yapmamızı sağlar. İslami kurallara uygun hareket eden bir müminin elinden ve dilinden kimse zarar görmez.

Allah-ü Teala (CC) Hz.leri, bütün varlık üzerinde bir rasıd gibi her lahza gözetip duran bir şahid, bir nazırdır. Hiçbir şeyi kaçırmaz. Her birini görür ve herkesin yaptığına göre karşılığını verir. Onun için ellerine geçirdikleri kuvvetle, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin kullarına musallat olarak yer yüzünde akil ve hayale gelmez binbir çeşit fesat çıkaran azgın bozguncular, vakti gelince Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin azabından kaçıp kurtulacaklarını asla ummasınlar.


[1] Nisa S. A.1

 
   
 

Allah'ım (CC)! Varlıklar üzerinde gözcülük eden Sensin. Her an gözetip duran bir şahitsin.

İlahi (CC)! Hiç bir şeyi kaçırmayansın. Herkese yaptığının karşılığını verensin.

Allah'ım (CC)! Bizi şeytanın hilelerine karşı uyanık tut! Bizi heva ve hevesine uyanlardan eyleme! Bizi dünyaya bağlanıp kalanlardan kılma! (AMİN)

.................................................

 

Kula Gerekenler: Kendi iç aleminde, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne karşı gaflet ve muhalefete düşürmek için düşmanlarının entrikalarını daima murakabesi ve yumruğu altında tutup, teşebbüslerini boşa çıkarmağa çalışmaktır. Buna muvaffak olan ne büyük kahramandır.

Hiç kimseyle muamele yapmamış, yumuşak huylu bir insanın bile, kendi iç aleminde iki düşmanı vardır: Nefs, şeytan. Şeytan, insanın yükseldiğini çekemeyen, çok tehlikeli ve korkunç bir düşmandır. Nefs de, maddi zevklere pek düşkün ve bunların temini için, sahibini muhataralara süren dahili bir düşmandır. Şeytan haset yüzünden, geçici hevesleri yaldızlıyarak ileri sürer. Nefs de, buna imrenir, cehalet ve ahmaklık yüzünden, şeytan gibi, ilk babamızdan kalma, kadim bir düşmana yardakçılık eder. Biri içerden, öteki dışardan, iki düşman birleşerek bizi ve ömrümüzü, yani bugün şu saat elimizde bulunan maddi ve manevi kuvvetlerimizi, daima fani ve kıymetsiz şeylerle oyalamağa, ömrümüzün o kıymetli saatlerini geçici şeylere harcayıp boşu boşuna tüketmeye, yüksek ve baki kazançlardan mahrum etmeye çalışırlar. İşte asıl murakabe edilecek düşman bunlardır.

 

İsm-i Şerif'in Faideleri: İhlasla “Yâ Rakîb” diye bir müslüman bu isme devam etse, hafızası kuvvetlenir, rızkı açılır.

 

 

 

 
 © 2003-2004     GAVSULAZAM.de    Her Hakkı Mahfuzdur.