......................................................................
Her şeyi iyi gören…
......................................................................

 

 

 

“Her şeyi en iyi gören” anlamına gelen “el-Basîr” İsm-i Şerif’i Kur’an-ı Kerim’de 47 defa zikredilmiştir. “Nerede olursanız olun, O (CC) sizinle beraberdir. Allah (CC) yaptıklarınızı en iyi görendir.”[1] ayetiyle yaptıklarımızın görüldüğüne dikkat çekiliyor. Her şeyi gördüğü haber veriliyor.[2]

Her şeyi gören, yarattıklarına göz verebilir. İnsan kendi gözünün görme gücü zayıflayıp giderken çaresiz kalıyor. Göz doktorlarımız göz yapamıyor. Gözlük yapıyor. Rabbimiz (CC) başımıza iki göz vermiş bir de gönül gözü vermiş. Başımızdaki iki gözün pasını, katarağını silmek için göz doktorları yarattığı gibi, gönül gözümüzü cilalamak için kitaplar, Peygamberler (AS) ve salih kullar göndermiş.

Rabbimizin (CC) bizi her zaman ve her yerde gördüğünü bildiğimizden, kapalı kapılar ardında dümen çevirmek, haram yemek, zina etmek, ihanet etmek, yalan söylemek, zimmet, irtikap gibi suçları işleyemeyiz.

Günümüzde Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne imanı olmayanlar “filan devlet şu anda beni görüyor, söylediğimi işitiyor, siyasi geleceğimi yok etmemesi için onun adıyla konuşmaya başlayayım, onu öveyim” diyor.

İşte “Basîr” olan Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne imanın bize verdiği izzet ve şeref bu dünyada başlıyor. Biz kul’a kul olmuyoruz.

Allah-ü Teala (CC) Hz.leri görür. Herkesin gizli, açık yaptığını ve yapacağını görüp durmaktadır. Karanlıklar O’nun (CC) görmesine engel olamaz. Kat kat karanlığa boğulmuş katran maddelerini ve suyu teşkil eden zerreleri görür, namütenahi avalimin herhangi bir noktasında hiç bir hadise yoktur ki, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri onu görmüş ve işitmiş olmasın.

Allah-ü Teala (CC) Hz.leri, insanları da görür ve işitir yaratmıştır. Görme ve işitme cihazlarının yaradılışındaki esrar nedir? Üzerinde bu kadar incelemeler yapıldığı halde indikçe derinleşen ve bir türlü sonu gelmeyen bu kadar ince sanat kudretini, gözü olanlara gösterip dururken, kendisinin görmemesi ve işitmemesi mümkün müdür? O (CC), işitenleri, görenleri de yaratan ve onlar üzerinde istediği gibi tasarruf eden ve hiç benzeri bulunmayan tam ve kadim bir “Semî’” ve “Basîr”dir.

Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin her hareketimizi gördüğünü ve her sözümüzü işittiğini mülahaza etmek ve bu mülahazayı mümkün olduğu kadar muhafazaya çalışmak insanı adam eder. Söz temsili: İnsan çok saygı gösterdiği büyük bir zatın huzurunda bulunurken, tavırlarında, hareketlerinde ve konuşmalarında edep ve terbiye dışına çıkamaz. Başkaları tarafından teşvik edilse de çıkamaz, zorlansa da çıkamaz. Halbuki Allah-ü Teala (CC) Hz.leri büyükler büyüğüdür ve her lahza bizimle beraberdir. O’nun (CC) göremiyeceği, işitemiyeceği bir şey de yoktur. Şu halde Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’ne isyana çağıranlara nasıl uyulur?


[1] Hadid S. A.4

[2] bak: Mülk S. A.19

 
   
 

Kemalle gören sensin Allah'ım (CC)! Kalplerden geçeni sezensin.

Ya Rabbi (CC)! Kullarının güzel amellerinden haberdar olansın. Onların günahlarını da bilen yine sensin.

İlahi (CC)! Karanlıklar içinde renkleri görensin. Allah'ım (CC)! Senin görmene ne aydınlık, ne karanlık engel olabilir. Ey yüce Rabbim (CC)! Seni her türlü kusur ve noksandan tenzih ederiz. Bizlere gerçekte senin bizlere bahşettiğin güzellikleri görmemizi nasip eyle! (AMİN)

.................................................

 

Kula Gerekenler: Vaziyetimizi bilmeliyiz; ağzımızdan çıkanı da kulağımız işitmelidir. Ta ki, Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin sevmediği bir söz kaçırmayalım ve Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin sevmediği çirkin vaziyetlere düşmiyelim ve şayet bu yüzden günaha girersek, derhal Allah-ü Teala (CC) Hz.leri’nin afv ve mağfiretine iltica etmeliyiz.

 

İsm-i Şerif'in Faideleri: İhlasla “Yâ Basîr” diye bir müslüman bu isme devam etse, duası kabul olunur, göz hastalığından kurtulur.

 

 

 

 
 © 2003-2004     GAVSULAZAM.de    Her Hakkı Mahfuzdur.